Hişt Hişt! Duyan Var mı?
Hişt Hişt! Duyan Var mı?
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
"Tersine döne döne yok Dünya olacak. Her şey oğlu bulacak. Şimdilerde kimsenin bilgisi değil bu gariplik, yalnız ben..." Terk edilmiş boyutlardan birinden beni ziyarete gelmişler. Oysa oradan çıkarken kapağını kilitleyip anahtarını derin sulara fırlatmıştım. Ben böyleyim: Dostları, yoldaşları ve anılarıyla geçmişi, geçmişten ayrılan yoluma devam ederim. Buldular beni, kaçamadım. Çalıştığım yer öğrenmişler. Şimdi mecburen geçmişin harcamalarında bir süre boyunca yaşayacağım. İnsan hafızasının kilidini açmayınca, doğudan doğup batıdan batmaya, insanlar önce doğup sonra ölmeklerini, genç sonra yaşlılığa, hedefe yönelik doğru yürümeyi unuturlar. Dünya dönmeye başlar. Sıradanlaşmış bir olayın tekrarı, acımasızlık ve kemiğe bürünüp şekilleri dikilmesi ya da bir an, bir olay, bir ses, bir yüz o kilidin açılmasına ve geçmişle hesaplaşmamıza hatta tutunduğumuz ne varsa vazgeçmemize neden olabilir. Bir otobüsün tutamacını bırakma ilk durakta inip çıkmayı bırakma kararız mesela. Gülcan Aksoy'un öykü karakterleri de hafızalarının kilitlerinin açıldığı o anlardan sesleniyor okurlarına. Yazarın kurgulamalarla ördüğü olay örgülerinde seslerini duyurmaya çalışan, geçmişiyle hesaplaşan öykü karakterlerine Gregor Samsa, Oliver Twist, Olric gibi karakter karakterleri ses ve nefesler oluyor zaman zaman. Anlıyorum, ben bir böceğim, sizi yanınızda dönüştürdüm böceğe, bilincimde hiçbir değişiklik olmadığı için bunun farkında değilim. Bu kabinde siz kendinizin yalnız olduğundan. Beni görmüyorsunuz, eğilin, başınızı aşağı çevirin ben buradayım. Tanıtım Metni
Paylaşmak
