Ürün bilgisine atla
1 / 1

Hoca Ahmet Yesevi'nin Türk Tarihindeki Yeri

Hoca Ahmet Yesevi'nin Türk Tarihindeki Yeri

Normal fiyat £15.00 GBP
Normal fiyat İndirimli fiyat £15.00 GBP
İndirim Tükendi
Vergiler dahil. Kargo, ödeme sayfasında hesaplanır.
Adet

Bu eser Hoca Ahmet Yesevi'nin Türk tarihindeki rolü için kaleme alınmıştır. Fakat bu araştırmaların yapılmasıyla Yesevi yolunun orta çağlardaki Türk toplumundaki yeri yalnız dini oranlarla sınırlanmadığı bilinmektedir. Çünkü Türk toplumundaki dini grupların sadece ruhani, medeni varlığına değil, onun siyasi hayatı ile devlet sistemi doğrudan etki gösteren güçlere sahip olduğundan emin olduk. Yesevi Yolu Türk toplumunda resmi ideoloji düzeyi olduğu dönemde Avrasya arazilerindeki Türkler gelişme sürecinin doruğuna ulaştı. Devlette yönetim sistemi Oğuz Kağan'dan kalan Türklük sıfatını kazandı. Üstünlük handa, beyde veya halkta da değildi. Sadece kanunun üstünlüğü vardı. Cuci Ulusu "Altın Orda" mükemmel kalitede görüldü. Ancak bu durumda Cengiz Han nesillerinin hoşuna gitmedi. Onlar kalıcı bir Üstünlük için mücadeleye geriştiler. Altın Orda devleti hanı Canibek Han bu hareketten vazgeçip yerine başka bir dini inancın getirdiğinde Altın Orda devletinin yığılması ve Avrasya arazilerindeki Türk halklarının arasında etnik gerileme süreci başladı. Altın Orda eyaletinin dağılmasından sonra da Avrasya arazilerindeki onun yerine, devletlerin yetkilerinin bu veciz kesilmesi ders alamadı. Kalıcı bir Üstünlük sağalmak isteyen hanlar yönetim sistemi Fars kültürüyle şekillendirilmeye çalıştılar. Egemen dünya görüşünün Yesevi Yolu olduğu, takdire dayalı, idari sistemin değiştirilmesi imkansızdı. Buna göre XIV. yüzyıldaki tarih sahnesine çıkan Nakşibendîye tarikatını hakim kılmaya çaba gösterdiler. Abu-l-Hayır Han ile başlayan "Özbek Ulusu" bu siyasetin kurbanı oldu. Abu-l-Hayır Han Nakşibendîye tarikatını kabul edip, resmi görüş değiştiğinde aynı ve bir olan halk üçe bölünerek, Kazak, Özbek, Nogay halkları tarih sahnesine çıktı. Kazak Hanlığı, Şaybanîler Devleti, Nogay Ordası olarak kuruldu. Aradan yüz yıl geçtikten sonra, Türk medeniyeti ile Farslaşıp tamamen yok olmuş Şaybaniler devleti tarihinin tozlu raflarında yer almıştı. Nogay Orda'nın kaderi aynı oldu. Kazak Hanlığı Esim Han'dan başlayıp Kazak Hanlığının dini siyasetini değiştirmişti. Ancak onu Kazakların çoğunluğu kabul etmedi. Yalnızca şehirlerde yaşayan nüfus arasında Fars kültürü ilgi gördü ve bir ölçüde benimsendi. Günümüzdeki Türkistan, Çimkent, Taraz bölgelerinde yaşayan Özbekler Esim Han'ın izlediği bu siyaseti benimsediler.Tavke Han 1684 yılında kendisi "Yedi Yargı" isimli kanununu kabul edip, Yesevi Yolu temsilcilerini yönetimden uzaklaştırdı. Üst yöneticiler halka yakın beylere ve Nakşibendî mensuplarına verildi. Sonuç olarak, yönetim temel direği olan Boyluk-Kabilelik sistemi ile Cüzlük kuralları arasında birlik ve dayanıklı zayıflayarak parayı yerine düşürecek raddeye geldi. Aradan 97 yıl sonra Abılay Han'ın vefatıyla Kazak Hanlığı'nın çoğaltılması silindi. Bu tarih yalnızca tarih yazılmadı, burada tarihi yazmanın yöntembilim esasları da göze çarpıyordu. Bu eserin Türk halklarının önderliği olan Türkiye'de yayınlanmasıyla çıkarmaktaki amaç Türk halklarının geçmişi tarihteki yanlışlıkları anlaması, gelecekte aynı yanlışların yaşanmaması ve tarihin tekerrür etmemesi en büyük dileğimdir. Tanıtım Metni

Tüm ayrıntıları görüntüle