Hodbinler

"…bu düşleyiş, olmayan bir dünyada biteviye yapılan bu seyahatler, artık gerçek hayatta yer alan bir yaşayış, tam olarak mehtap dağınık suları zümrüt bir ayna, o suya eli daldırdığında parmaklarının ucundan damlayan taneleri ise o zümrütten kesilmiş birer zannedip de çalışan hayalperestin beyhude parıltısı misali bir kaybolmuştu. Hiçtim işte. Bir hiç, muğlak, titrek bir hayalet, soluk bir gölge.” Hodbinler... Bir hayalde yaşayıp ölecek olsalar bile hayalden de, hayattan da zevk alamayanlar, nereye baksa kendini görenler, o hüzünlü mağrurlar... Türkçe edebiyatın zengin birikimi üzerine kayıtlı olan bir sofra, gülünesi bir sürükleniş, acıklı bir parodi, bir aşk, ihtiras ve nümayişi... Üslubu kaybettiğimiz bir zaman, o ait hayattan akseden bir zamana, lisanı eski güzel günlerin lisanına istihza dolu bir gönderme. Hodbinler, dil zenginliği, kurgusu ve bilgilerine sinmiş hicviyle okuru büyüyecek. Ustalığını daha ilk romanında ortaya koyan Saruhan Doğan, Türk romanında iddialı bir sayfa açar! Tanıtım Metni