Huzursuzlar

Linn Ullmann'ın roman üçlemesinin ilk kitabı Huzursuzlar, çocukluğunda onun yaz Baltık Denizi'nde uzak bir ada olan Fårö'ye, yönetmen ve film prodüksiyon babasını ziyarete giden Norveçli hareketliliğe izin verilir. Kız, şimdi bir yetişkin anne ve yazardır, babasıysa seksenli yaşlarındadır. Baba-kız birlikte, yaşlılık, dil, hafıza ve kayıplarının üstünde bir kitap yazmayı hayal eder. Kız bilgilerini soracak baba yanıtlayacak, konuşmaları teybe kaydedeceklerdir. Her şeyin gerçekleşemeyeceği biçimde baba yaşlılığın bölümlerindedir; Babanın bir yaz günü Fårönda adanın öldüğünde geçmişte sadece anınan ve saklanan hatıralar, imgeler ve grafikler kalır. Ses kaydı alınır, babayla gerçekleştirilen altı sohbetin etrafında kızın kendi öyküsünü yazmaya başlar; kayıtlı sayfalar bu kitabı oluşturacaktır. Anı ve kurmacanın kusursuz bir harmanı olan Huzursuzlar klasiklerle kurduğu diyalogun sıra dışı yanı Linn Ullmann'ın berrak, parlak, şiirsel düzyazısının gücüyle “otobiyografik roman”ın her yerinde yeni irtifalara taşınırken yaşarken, aşk, yaşlanmanın ötesinde hakikatlerin peşinde ve tutkulu bir okuma vaat ediyor. "Linn Ullmann güzellikten, avuntudan, hakikatten oluşan bir kitap yazılmıştır. Böylesine tehlikeli suları bir uçtan bir uca katetmeyi nasıl başaramadığınızı bilmiyorum." Rachel Cusk “Huzursuzlar sadece Linn Ullmann'ın sıradan düzeni dilbaz ayrıntılarına gösterilen pür dikkatinden, kendini ve yakınlarını dürüstçe kucaklama taleplerinden, iyi bir yazının yüksek seslerine ve dile keskin süt kaynaklanabilecek biçimde dosdoğru, doğallıkla ve zarafetle anlatılmış, uzun sürükleyici ve bir ailesi.” Lydia Davis "Ullmann anlatıcı ben'ler ve dün ile bugün arasında ustaca hareket - küçük detaylar ve kafa karışıklığından bir bedenin derinlemesine takip ettiği Huzursuzlar duygulanım ve hafızanın üstünde harikulade bir sanat kitabı." Tanıtım Metni