Doğu Batı Yayınları
İberya'dan İstanbul'a
İberya'dan İstanbul'a
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Roma kölesi olarak İzmir'den İspanya'ya kaçırılan bir çocuğun sıra dışı öyküsüyle başlıyor. Ailesini tanıyan, elinde avucunda hiçbir şey olmayan, dilini ve yöntemlerini bilmeyen sıradan biri, âdeta içine giriliyor “fırlatılıyor”. Kişinin bu dünyada (çoğu zaman kaygan bir zeminde) kendisinin nasıl var olabileceği konusunda esas meseledir. Sanki sıfır miktarı başlıyor her şey. Bambaşka coğrafya ve şehirlerde ona yepyeni insanlar çıkabiliyor; kavga ve çekişmelerden, sevgi ve nefret ilişkilerinden ise hiç kimse uzak değil. Kendi talihinin peşinde koşuyor, hep derin bir merak duygusu, dünyayı anlama çabası ve bütün olanaklarını zorlamak neredeyse bu öykünün tüm satırlarına yayılıyor. Romandaki karakter payına düşen bu mücadeleyi veriyor. İberya'dan İstanbul'a olan yolcuğunda Akdeniz'in zengin melez kültürüyle tanışıyor. Zamanın ve antropolojinin son derece ilginç bilgileri ile karşılaşılıyor. Önyargılardan bağımsız insanlara, inançlarını ve inançlarını yorumluyor. Son derece karmaşık bir alışverişe dayanan insani raporların içerdiği ögeler neler içeriyor? Bunda kimliklerin ve birimlerinin payı ne kadar? Toplum, çevre ve gelenekler hakikatte bizi nasıl şekillendiriyor? Aksi takdirde dış açığa maruz kalmaksızın kendi hayal dünyamıza saklanarak gerçek bir yaşam inşa etmek mümkün müdür? Sonuçta hangisi olursa olsun dünyadan gelen bir bireyin kendisine ait bir hikayesi ve anlamlı bir sözü olmalı. Tanıtım Metni
Paylaşmak
