İhvan-ı Safa Risaleleri Cilt: 5

İhvan-ı Safa gruplarından bir tanesi şöyle anlatılır: "Din hastaların, felsefe sağlıklı insanların tedavisiyle ilgilenir. Peygamberler bölgeleri, hastalıkların artmaması, hatta onların bütünüyle iyileşmesi için tedavi olur. Filozoflar ise herhangi bir olası bulaşmaması için, sağlıklı insanların hayatını korur." İhvan-ı Safa, onuncu yüzyılda ortaya çıkmış bir grup adıdır. Ansiklopedi niteliğinde 52 risale, matematikten müziğimize, felsefeden gökbilimine ve şiirden aşka kadar pek çok konuya şiirsel bir dille inceler. İslamın toplumsal ve düşünsel yarılmaları yaşanan bir dönemde, aklın rehberliğinde, kalbini özgürleştirmeye ve insanı geliştirmeye gayret ederler. Hiçbir bilime düşman olunmamalı, onlara göre hiçbir kitaptan uzak durmamalıdır. Öteki düşünce ve inançlara karşı hoşgörüye vurgu yaparlar. Kim oldukları konusunda değişen teoriler ve söylentiler vardır. Etraflarındaki sır halesi bin yıldır kalkmamıştır. Risaleler'i, üç "gizli imam"dan üçüncünün yazdığı iddia edildiği gibi, İhvan-ı Safa'yı İsmaililer'den Nusayriler'e ve Dürziler'e kadar farklı yapılara atfedenler de olur. Abbasi halifesinin emriyle 1050 yılında İhvan-ı Safa Risaleleri'nin (İbni Sina'nın eserleriyle birlikte) bütün kütüphanelerden toplanarak yakıldığı biliniyor. Ancak Endülüslü düşünür Müslime, Doğu'ya seyahati sırasında risaleleri toplayarak, yok olmamak kurtarır. "(Bu) risaleler, cila, şifa, nur ve ışıktır. Hatta onları ilaç olamamışsa, hastalık gibidir. İyileştiremezse hasta eder, ıslah etmezse ifsat etmez; iyileşmeye son vermezse helak eder. Tedavi eder; ama bazen hasta da olabilir. Öldürür de, diriltir de." Nihayet Türkçe'ye çevrilen Risaleler beş ciltte toplanmıştır. Bin yıldır Doğu'dan Batı'ya geniş bir kültür ve yaşam coğrafyasında önceleri nefesi sonraları ise hayaletiyle dolaşan bu eser, şimdi okunup, arınmış kalplerde yer edinmeyi bekler, yeniden. Tanıtım Metni