İki Kadın İki Aşk

Beethoven'e karşı sevgiyle sakın ha, bir erkek sevmeyiniz. Sizde bu ateş, bu sebat, bu inat ve bu tehlikeli gözlerle… Hayır, bu sizin için felaket olur.” Hocası Profesör Neuberg, Macide'ye böyle söylemiştir. Berlin Konservatuarı'nın piyano bölümü bitiren genç kadın, Türkiye'ye döndükten sonra ailelerine de uygun gördüğü Rauf'la evlenip kızı Perihan'ı dünyaya getirir. Artık hem gitgide ünlenen bir piyanist, hem eş hem de bir annedir. Ancak günün birinde kocasının okul arkadaşı Cemil'le tanışır. Profesör Neuberg'in bir kehaneti andıran sözleri işte o anda gerçek oluşu. Macide, Cemil'e saplantıya varan bir aşkla tutulur. Bu uğurda kocasını ve kızını geride bırakmayı göze alacak, ancak Cemil'le ilişkisi de fırtınalı olacak, genç kadının ömrünün sona ermesine neden olacak. Sonuçta aşk, onun felaketi olacaktır. Kitap, Macide'nin öyküsüyle başlasa da, bir süre sonra kızı Perihan'ın sahnede belirecektir. İki kadın… Macide ve Perihan. İki aşk… Piyano ve erkekler. Suat Derviş, ustalık dönemi çalışmalarından olan İki Kadın İki Aşk'ta tüm ezber kırmalığı ve altüst ediciliğiyle aşkını her zaman yaptığı gibi incelikle anlatıyor. Osman Balcıgil'in, Suat Derviş'in hayatını konu edinen romanı İpek Sabahlık'ı yazış sürecini karşılaştıran “İpek Sabahlık'ı Neden Yazdım?” başlıklı yazısıyla. Tanıtım Metni