İkinci Cinsiyet 1. Cilt: Olgular ve Efsaneler - 2. Cilt: Yaşanmış Deneyim

İkinci Cinsiyet 1. Cilt: Olgular ve Efsaneler - 2. Cilt: Yaşanmış Deneyim “Kadın doğulmaz, kadın olunur”. Bu farklı cümle, 1949 tarihli İkinci Cinsiyet'in odak noktasını oluşturur. Simone de Beauvoir bu sayede cinsiyet meselesini doğuştan kazanılabilen ve tarihin alanına yerleştirirken, bir anlamda toplumsal cinsiyet tartışmasını da erkenden başlatmış olur. Bunu yaparken hem varoluşçuluk, fenomenoloji ve yapısalcı antropoloji gibi kendi çağdaşı olan hem de Hegel ve Marx gibi felsefenin klasiklerini cinsiyet uçaklarında yeniden okur. Beauvoir'a göre kadın, kendine has bir durum tarafından, tarih boyunca farklı koşullar altında yeniden üretilen Başkalık durumu tarafından belirlenmiş: Kadın ile erkek arasında eşitsizlik vardır, kadın ikinci cinsiyettir ve hem bireysel hem de toplumsal olarak ezilmiştir. Bu durumun devam etmeden önce olmadan sonrasız kadınlık efsanesi, atakerkilliğin kontrolündeki belirsizliklerindendir. Ataerkillik sadece kadının değil, erkeği de bu birlikteliği oluşturur ve belirler. Böylece kadın ile erkek arasındaki eşitsiz ilişki kadının veya erkeğinin doğasından kaynaklanmaz. Kadın ve erkek, doğal veya biyolojik olarak belirlenimlerden isteğe bağlı olarak geleneksel ve kültürel bir kurgudur. Öte yandan kadının ezilmişliği diğer ezilenlerin durumundan farklıdır. Kadınlar, aralarındaki farkları aşan ve kapsayan kadınlık parçalarının kendileriyle hareket etmezler. Öncesiz sonrasız kadınlık efsanesinin etkisi altında kadın içkinliğine hapsolmuş, adeta içkinlikle özdeşleşmiştir. Bu çerçeveli çerçeveden hareketle Beauvoir, kadının özgürlüğü, ev içi emek, annelik, evlilik kurumu, kadın annesinin tahakküm yerinde birlikte olduğu gibi, feminist düşüncenin güncel meselelerine dokunan birçok konuyu tartışmaya açar. Son kertede kadın ve erkek kurgularının günün diyalektik hareketine tâbi olduğunu ve bu hareket içinde aşılıp yıkılacağını düşünür. Ama bunun olmazsa olmazı kadının etkili eylemidir. Kadının ve erkeğin özgürleşmesi Beauvoir düşüncesinde kadınların dünyadaki eylemiyle ve üretmesiyle ancak mümkündür. 1970'lerden beri Türkçe basımı mevcut olan İkinci Cinsiyet'i yeni çevirisiyle Türkiyeli okura sunuyor, feminizm tartışmalarına katkıda bulunmayı sürdürüyor. Tanıtım Metni