Bekleyecek Bir Şey Yapmamalıyız

Konuşmadan, sıklaştırılarak izledikleri arı ne biliniyordu. Dönüp durmuş ve sonunda musluğun üstüne konmayı başarmıştı işte. Minicik gövdesi inip kalkıyordu. Susuzluğunu, belki de sıkıntısını gideriyordu. Yorulmuştu. Bu musluğu bulana kadar kim bilirde dolanmıştı? Oysa Hakan'la Tunç'un arı gibi aradıkları, gidecekleri bir hizmetleri yoktu. Sorun buradaydı işte. Bir şey yapmak istiyorlardı ama ne yapacaklarını bilmiyorlardı... Tunç ve Hakan, sıkıcı geçen yaz tatilinde ihtiyaç duyulan şeyin bir maceraya karar verirler. Böylece tekdüze günlerine heyecan katacak, okulda öğrencilerin ilgi odakları olacaklar. İki kafadar, mahalledeki terk edilmiş eve girme planı yapılıyor. Ancak evin ıssız olanları, başka misafirleri bekleyen henüz habersizlerdir... Çağdaş edebiyatımızın en önemli öykücülerinden Cemil Kavukçu, çocukluk yıllarını geride bırakmanın dayanıklılığı iki arkadaşın yaz tatilini anlatırken okurlarına, büyümeyle hissedilen değişimin, eski oyunlardan kopup yeni arayışlara yönelmenin, tanınmaya ve “ilginç” durduğu yerde, ilkgençliğe atılan zamanda hayatta kalıyor. Tanıtım Metni