İlk ve Son Serisi Set (4 Kitap)
İlk ve Son Serisi Set (4 Kitap)
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Setimiz, “İlk ve Son”u temsil ediyor; 1. Kitabı: Yaratılış, 2. Kitabı: Ölümün Doğuşu, 3. Kitabı: Hermes ve 4. Kitabı: Mukadderat eserlerinden oluşur. Seri tamamlanmıştır.YARATILIŞ:“Sen Voyvoda Vlad'ı tanıyor musun?”En büyük yanılgıdır, tarihteki birinin görüş açısına bakmaktadır.“Evet, doğru duydun. Ben sizin bildiğiniz tarihin çok önceden yaratıldım.”Bildikleriz, size anlatılırlardı. Siz yalanları gerçek sandınız.“Tek şartım var: Vampir ırkının benden geldiğinden başkası bilmeyecek.Gerisini konuşacağız.”Vampirlerin babası yok, annesi vardır; bunu, sadece o ve siz bileceksiniz.Birkaç diyaloğu ve bunların işlem düşüncelerimizi okudunuz. Anlatılmayan gerçeklerle dolu tarihi öğrendiğinizde kendinizi sorgulamak isteyeceksiniz. Kan Emiciler, Anadolu'da yaratıldı.ÖLÜMÜN DOĞUŞU:“Ben öldürdüm. Ama suçlu ben değilim. Suçlu ölen, suçlu öldüren değil.” Ölüm denen illet, benimle beraber annemin karnında büyüdü ve benim çapında dünyaya geldi. Bu nedenden dolayı -ben- öldürdüm. Ama suçlu ben değilim diyorum. Eğer bir suçlu bulunuyorsa annemi kandıran yılan var. İkna olmadıysan babamı inandıran annem var, seni suçlayan babam var. Lakin ben suçlu değilim, benim günahım yok. Öldürdüğüm kardeşimin suçu var, benim yok. Tek masum benim. Bir gün dünyada geri geleceğim ve “Sunak sunacağım… Yarattığı tüm varlıkların kanını taşıyan bir sunak daha sunacağım.Anım olsun.Âmin”HERMES:Beden Dünya'ya gelen, ilk insan olan Kabil'in; Tanrı'nın kendi kurbanını kabul etmesinden dolayı Tanrı'ya başkaldırması ve Dünya'ya tekrar dağıtılması bir kâse içinde kâinatta yaratılmış tüm canlıların kanı olan bir sunum daha sunmak için yaptığı planın ilk aşamasıdır. Kayığın dümeni çalışıp en dip rotasına doğru kırıldı. Kardeşimin Kabil'e ne kadar çok merak ediyordum ama sorgulama güdümüz yoktu. Biz melekler sadece düzenliliğin sağlanmasını sağlamakla yükümlüydük. “İlk ve Son” karşılığında üçüncü kitap olan bu kitap tarihinin başlangıcıdır. 'Yaratılış' ile başlayan, 'Ölümün Doğuşu' ile süren bu maceramız devam etmektedir.MUKADDERAT:Hiçliği var eden, yokluğun içinde ki özdü.Basit kelimelerle anlatılmaksa “Ne cennetteyim ne cehennemde; ne Araf beni kabul etti ne de günümüze kadar kabul edilen inançlar bana yol gösterdi.” cümlesiyle anlatmayı tercih ederdi. İnsanların bulunduğu yeri tarif edemezdi. Var olmak ile yok olmak, aradaki savaşta iki tarafta da kendisidir, galip ve mağlup edilmiş manasız bir şekilde, çıkış kapısının korunmadığı bir elinde kapı anahtarıyla gezmenin delilik değil de yaşamak olduğunu anlatmak için insanlığı en başa döndürmek gerekliydi.Başladığımız yerdeyiz. Başlangıç da karanlık, son da karanlık. Belki de göremediğimde karanlık, gözlerimizde seviniriz. Gördüğümüz; ışığın siyahının ta kendisi, ışıksızlığın aydınlığının gerçeği olabilir mi? Duyamadığımız yüksek ve alçak sesler yok saydığımız gibi sadece algıladığımız renkleri kabul edip, içinde veya ardındakileri da yok olarak kabul edebiliyor olabilir mi? Bizler görmediklerimizden korktuğumuz için gerçeklerin üstünü örterek onları yok saydığımız gerçeği, gerçekleri gizleyebiliyor mu?Tanıtım Metni
Paylaşmak
