İlkçağ Tarihi ve Uygarlığı

Tarihteki tüm dönemlerden başlayarak insani kolaylaştıracak icatlarla ilgili başarılar, değişim yaşayan parçaların eşzamanlı olarak aksaması yoktu. Sümerler Mezopotamya'da keşfedilklerinde, dünyanın diğer bölgelerinde yaşayan pek çok bölüm bu önemli bozulmaten habersizdi.Sümerlerin ardından okumaya bakmaya başlayan ilk uygarlık Mısır oldu. Mısır'ı Hindistan ve Çin takip etti. Bu erken uygarlıkların özelliklerini gösteren bir diğerinden öğrenmedi. Ortak olan en belirgin özellikleri nehirleriydi. Bu sayede erişilen anlaşma koşulları, bu ülkelerin uygarlaştırılmasıydı. Sonraki uygarlıkları ortaya çıkan faktörler daha farklıydı.Sonuçta tüm İlkçağ uygarlıkları yıkılıp tarih sahnesinden çekildiler. Kimi uygarlıklar savaşlar, saldırılar, istilalar, göçler gibi ayrılırken yıkılırken, kimileri doğal felaketlerin kurbanı oldu. Barbarlık ya da göçebelik insanlığın genetik genetik ya da daimi bir yaşam biçimi değildi. Bu türde devam eden yaşam kavimleri de sürekli kentli yaşam sınırlarına geçtiler. Bir İlkçağ uygarlığı dönemi dönemi yaşarken, bir başkası onun deneyimlerinden ve birikimlerinden yararlanarak doğmuştur. Böylece daha ileri ya da gelişmiş bir uygarlığa doğru adım atıldı.Eskiçağ Tarihçisi Prof. Dr. ve Türk uygarlıklarını ve bağlantılı pek çok ayrıntı ayrıntılarını akıcı ve anlaşılır bir dille anlatarak geniş bir perspektif sunuyor.Tanıtım Metni