İmkansız Devlet

Wael B. Hallaq'ın oldukça basit bir savı var: Temsil'in sağladığı değerlere göre herhangi bir modern devletin tanımına göre “İslami devlet” hem bir imkansızlık hem de katılımcılı bir tamlamadır. Bugün Müslümanlar, onları yönlendiren entelektüeller de dahil olmak üzere, modern devletin kanıksamakta ve doğal bir gerçeklik olarak kabul etmektedir. Ayrıca erken dönem İslami toplumların vatandaşlık, demokrasi ve oy hakkı kavramlarını geliştirdikleri düşünülür. Bu kitabın temel savı, herhangi bir modern İslami devleti temellendirmesinin tabiatı ile kendisiyle çelişeceğidir. Müslümanlar bugün dünyada beş kişiden birini oluşturuyor ve mademki modernite içinde yaşıyorlar, modern projeyi de yaşıyorlar. İmkansız Devlet kitabı, modern İslam devletinin beraberinde getirdiği özçelişkilerin, modernitenin haklarının açılmazlarından kaynaklandığını savunuyor. Politik ve ekonomik meseleler, yine bu özçelişkiyle ilintili olarak, söz konusu verilerin açılmasının bir türevidir. Yani bir düzenlier meselesi olan bu düzenleri çözmek, aslında politik ve ekonomik sorunları çözmek demektir. Daha açık söylemek gerekirse, modern Müslüman devletin tabiatındaki dağılımler – caydırıcı aralıklar etkisi ve modern devletin Aşırı iktidarının yetkinliği boyunca – sadece “modern İslam'ın krizi” olarak tanımlanmış, bütün boyutlarını kesintiye uğratır, ayrıca dünyamızdaki modern kesintilerini da sona ele verir. Bu nedenle İmkansız Devlet, politika ve hukuka dair bir yorum girişiminden ziyade, temel düşünceler üzerine bir deneme olarak değerlendirilmelidir.Tanıtım Metni