İnsan Emeğinin Tarihi
İnsan Emeğinin Tarihi
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Elinizdeki kitapçık kapsamı tarih öncesi dönemlerde değişen fosil depolama sonrasında dönemlere yayılmayı sağlayacak geniş bir süreyi kapsar. Bu kitap yazmanın ana nedeni tarihin materyalist teorisi hakkında yakın zamanda yapılmış bir sunumun veya sunumun bulunmamasıdır. Her ne kadar elinizdeki bir tarih kitabının içeriği yoksa tarihimizin gerçekleştiği süreç yaşanmış olan ardışık ekonomik ve sosyal formlardan oluşmuştur. Kitabımın başlangıcını Adam Smith ve Karl Marx'ın yaptığı, tarihin, insanların içinde hayatta kalabilmesi ve varoluşlarını sürdürebilmek amacıyla uğraştığı gün ardışık formlar tarafından toplandığı, olayların izinden gittiğimi ve devam ettiği. Çalışmada bu materyal, tarih görüşüne nesiller boyunca dahil edilen ekonomistlerin, sosyal teorilerin ve tarihçilerin çalışmalarından yararlandı ve uzman olmayan okuyucular düşünerek ulaştıkları sonuçları özetleme yolunu tercih etti. Hizmetlerim değerlendirmelerinde bazı geniş tanımlı konular yer almaktadır, bunlar: insan üretimlerinin teknolojisi, sosyal yönetim ve emeğin bölünmesiyle olan iletişim ve ilişkilerdir. Bölüm 2'de avcılıktan çiftçiliğe geçiş sırasında insanın kazandığının yaşadığı büyük değişimi incelemeye çalıştım. Bu geçişte modern araştırmalara göre ne kolay ne de kısa süreli kullanımda görülen bir süreç yok ve gerçek sorun bu değişimin neden bilgilerin detaylı olduğunu görmektesiniz. Ancak değişimin bir kez gerçekleştiği sonradan değişen hale gelen yeni gıda nüfus yoğunluğunda kaydedilen değerde bir artışa neden oldu ve ortaya çıkan göçler ve kolonileşme oranlarının günümüzde ücretsiz lisanslara kadar ayrılan parçalarını ayırdı. Arkeolojik büyümenin ilk tarım topluluklarının özgürlükçi yapılarına sahip olduğunu gösteriyor olsa da, klasik medeniyet dönemiyle birlikte bu özgürlükçi düzenin çöktüğünü görüyoruz. Küçük adımlarla gelişip nihai olarak özgürlüğün yerinin köleliğinin kapsamını izliyoruz. Kölelerin satışları için mal fazlasının üretime zorlanmasıyla uluslararası ticaret, para ve bankacılık bilgilerinin bozulması ve yükseldiği görülmektedir. Bölüm 3'te köleliğe dayalı ekonomilerin içyapıları, pazarları ve üretim bollukleriyle birlikte pazarların kısıtlı varlığının ve insan emeğinin hoyrat bir müsriflikle nasıl tamamlanacağı ve da ekonomik durgunlukla özetlemenin ayrıntılandırılması yapılmıştır. Paranın icat edilmesinin nedeninin köleliğe dayalı ekonomiler olduğu da bugüne ödemeli Bölüm 3 içeriğinde malların yapısının üretimlerinde harcanan emekle nispi olarak uyumlu olması gerekliliği önerilen, kapsamındaki klasik teorinin ayrıntılı açıklamaları yer almaktadır. Süreç içinde klasik teorinin çoğu sosyal bilimler öğrencisine öğretilen arz-talep teorisinden bilimsel olarak üstün süreçlerin açıklamasını da yapmaya çalıştım. Köleliğe dayalı ekonomilerin dünyanın farklı bölgelerinde, farklı zamanlarda yükseliş gösterdiği görülse de sonunda yerlerini çiftçi/köylü ekonomilerine bıraktıkları görülmektedir. Bahse konu aile çiftliklerini, kendi başlarına yeterli olarak nitelendirebilseler de, toprak sahiplerinin veya askeri sınıf sömürüsü ve tahakkümü altında para cezasına çarptırıldı. Bölüm 4'te bu tür ekonomilerin temel üretim bölgeleri, köylülerin maruz kaldıkları sömürünün derecesi ve söz konusu ekonomik modelin genel anlamdaki oranları. Bu bölümün ana hedefinin feodal toplulukların modern kapitalizmle kıyaslandığında, tercihiyle verimsiz ve mantığa aykırı olduğu tarafta, ön yargılı görüşe karşıt bir zemin oluşturmaktı. Bugün dünyanın en büyük kapitalist ekonomik sistemi içinde varlığını sürdürüyor. Kitabımızın en uzun kısmı olan Bölüm 5'te ise kapitalizmin nasıl anlatılmaktadır. Bu bölümdeki kapitalist sistem fiyatların, özel sektör firmalarının mevcudiyetiyle bağlantılı olarak malların üretimlerinde oluşan ücret maliyetinin ya da maliyet artı kâr marjının üzerinde bir fiyatla satılacağı yöndeki klasik teoriyle uyumlu bir şekilde oluşturulduğu okuyucuya aktarılmak istenmiştir. Yine de bu bölümdeki makinelerin gelişimiyle güçlenen ve nihai nihai olarak bu makinelere sahip olanların yeni baskın sınıf oluşumlarına neden olduğu incelenmektedir. Bu bölümün oldukça büyük bir kısmı teknoloji, karlılık ve gerçek ücretler arasında paylaşımın açıklaştırılmasının arttırılması. İlgili bölümde çalışılan daha özgür ve iyi ödeme alan iş gücü teknolojik açıdan daha hızlı bir gelişim süreci sağlamasıdır. 5. Bölümde özet olarak işlenen bir diğer konu da kapitalizmin nüfus artışı ve aile yapısıyla olan iletişimidir. Erken dönem ve geç dönem kapitalist toplumlar birbirinden büyük oranda farklı demografik özellikler barındırmaktadır. Dokuzuncu yüzyılın başlarında görülen nüfus artışının özellikle Avrupalı yerleşimci koloniciliğinin fişlerinin potansiyel olarak işaretlediği bir durum. Günümüzde buna taban tabana yaygın olarak gelişmiş kapitalist ülkelerin kendi iş güçlerini zar zor geliştirebildikleri görülmektedir. Söz konusu bu değişim de kronik olarak azalmış kâr marjlarına ve yatırımlarda sürekliliğe neden olmaya devam ediyor. Bu durum da kapitalizmin varoluşsal bir değişiminin habercisi gibi görülüyor. Oldukça ihtilaflı olarak değerlendirdiğim bir diğer konu ise 21. yüzyıl baş son derece hızlı gerçekleşen teknolojik gelişmelere tanık olmanın uzak oluşu ve bu tür ilerlemelerinin hızının 20. yüzyıla karşı kayıt değerlerinin yavaşlamış olduğu durum. Teknolojik gelişmelerde görülen söz konusu bu yavaşlama da kapitalizmin altın çağını geride bıraktığı anlamına gelmektedir. Sosyalist ekonomilerin yüzyıllara yakın yaşadığı kapitalizme bir alternatif olarak varlıklarını sürdürüyor. Bölüm 6'da sosyalizmin temel yapısı üzerinde durulmuştur. Bu kişilerin anlatımına teknolojiyle başlamayı tercih ettim. Bunu sosyalistin bir ayağı olarak görülen yoğun ve çok bol olarak bahsetmediğimizden bahsetmemiz gereken elektrik kullanımı izledi. Yine de sosyalleşebileceğinizin diğer ayakları olarak doğum oranları, ölüm oranları ve aile yapılarıyla incelediğimiz ve gördüğümüz insanlar Kapitalist ekonomilerde yatırım ücreti için yapılması gereken artı değer özel sektör kârlılığına bağlı sosyal süreist sistem ise ürünün dışlanması ve yatırım malları arasında yapılan planlı bölünmeye bağlıdır. Bu durum klasik Marksist terminolojiyle ifade edilecek olursa, sosyalist ekonomilerin arz fazlası ürün çıkarımı için özgün açıdan kendine özgü bir mekanizmaya sahip olduğu açıklandı. Söz konusu bu mekanizmanın 1970'ler öncesi dönemde SSCB'nin (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği) ulaştığı çok hızlı büyüme oranlarının ve hemen sonrasında başlayan Çin'in çürümesine kadar gerçekleşen büyüme oranlarının altında yatan etmen olduğunu belirtmişti. Bölüm 6.5'te 1920'lerde Feldman tarafından detaylandırılan temel sosyalist büyüme teorisi ele alınmakta ve takip eden elli yıl boyunca erişilen noktalar ve ayrıntılı bir açıklama yapılmaktadır. Batı dünyasının genel olarak tercih yapmayı ihmal ettiği ana nokta SSCB'nin kitlesel tüketim ürünleri ürettiği üstün başarıdır. Bu durumda sorgulanması gereken gerçekten de fazla üretim söz konusuysa sürekli olarak yaşanması izlenimi olan kısıtlamaların nedeninin ne olduğudur. Nihai olarak irdelenmesi gereken Sovyetlerin turizm pazarını nasıl idare ettiği yanında temel olarak harcama malları söz konusu olduğunda hâlihazırda bu tür bir pazarın varlığını sürdürme nedeni olmalıdır. Bölümün ilerleyen kısımlarında sosyalist ekonomilerin para tutma nedenleri ve “değer yasası” olarak bilinen Marksist terimlerden kaçınmalarının mümkün olmamasının neler olduğunu söyleyebiliriz. Bölüm Avrupa'nın sosyalist ülkelerinin çözülme ve dağılmalarına neden olan sürecin incelenmesiyle sonlanmaktadır. Çalışmayı değiştirip ekonomiler üzerine bir bölümle sonuçlandırmayı seçtim. Çalışmada karbonsuz ekonomiye geçişin yol açacağı kısıtlamaları inceledim. Burada ortaya çıktığım ana sorunun ekonomisinin komünist ekonomilerin olup olmayacağı ve komünizmin dayanak olarak kullandığı bazı teknik temellerin var olup olmadığıydı. Dolayısıyla bu bölümün oldukça spekülatif olduğu görülüyor. Paul Cockshott Tanıtım Metni
Paylaşmak
