İnsan Toplumlarının Temelinde

Antropolojinin faydası yok mu? hesabının giriş kısmını bu soruyla açarak Maurice Godelier niyetini ve amacını en baştan belli eder. Soru basit olduğu kadar yıkıcıdır: Nesnesi ve nesnesiyle ilişkisi, disiplini tamamıyla dağıtacak derecede sorgulanan bir antropoloji, her türden karşılaştırma, soyutlama ve kavramsallaştırma çabasından artık vazgeçmeli midir? Tereddütsüzce ''hayır'' karşılığını verir Godelier ve bu yönde çok sayıda ikna edici örnek sunar. Öte yandan bu kitap, hiç kuşkusuz Claude Lévi-Strauss'tan sonra Fransız antropolojisinin en üretken ve uluslararası düzeyde en çok tartışılmış figürün kırkın öldürüldüğü bütünlüklü bir sentezdir. Hayranlık uyandıran bir bilgelik ve entelektüel açık sözlülükle Godelier, tüm araştırmacı kariyerinin temel ilkeleri (en başta da ''Bir para birimi bir bütün olarak kuran nedir'') ve antropolojinin başat temalarını (kutsal, cinsellik, mübadele, akrabalık, aile, üretken-karşı duyarlı) akıcı bir üslupla ele sırasıyla alır. Kısacası İnsan Toplumlarının Temelinde, bir yandan günümüz antropolojisinin en büyük ve en üretken isimlerinden birinin zengin külliyatına ve dünyadaki da antropolojinin temel meselelerine bütünlüklü bir giriş, diğer yandan da bir disiplinin ve onun ötesinde sosyal bilimlerin açıklanması ve kavratma gücü güçlü bir manifestodur. Tanıtım Metni