İnsanın Çaresizliği

Hayatımızın sahiden bir anlamı var mı yoksa –dostlar arasındaki avutucu söz ve küçük yaşam bilgeliklerini saymazsak– tamamen anlamıylan mahrum bir süreç içinde sunabiliyor muyuz? Çaresizliğimizin ne kadar farkındayız? Ölüm olarak adlandırılan kaçınılmaz son bizim için kötü bir şey midir? Ölümsüzlük hayalleri insanlık adına bir ilerlemeyi sürdürebilmek mi? Her türlü içinden çıkılmaz durum göz önüne getirildiğinde, ölümleri intiharla hızlandırmak daha mı iyi olur? İnsanın dünyadaki gelişimindeki temel çaresizliklerin gizleyen felsefe gelenekleri ve hattâ “açıklık ve netlik” konusunda övünen kimi analitik filozoflar hayatını ifade eder bu temel sorular karşısında suskun kaldılar. Ağır soruların önlerine geldiğinde ya kaçamak yollara başvurdular ya da popüler ve kişisel gelişim yazarları gibi esnek, iyimser yanıtlar üretenler oldular. İnsanın Çaresizliği, okuyucularını daha açık ve net bir şekilde düşünmeye davet ediyor. David Benatar hayatlarımızın bir anlamı olsa da ne kadar önemsiz varlıkları hatırlatıyor. Karamsarlık olarak parçalanan sürecin esasında gerçeğin bütününü görebilmektir. Benatar yaşadığı geçiciliğini, mutlu görünen yaşamların bugünün seviyesinde düşük olduğunu, insanın büyük acı ve hastalıklara karşı evrenin kayıtsız tutumunu çözümlerken, diğer kapsamlı aşama aşama ilerleyen kendi yaratıcılığını ve özgün perspektifini okura sunuyor. Tanıtım Metni