İnsanlığın Delirimi

"Çocuğun uzattığı börek ıspanak vardı. Koltuğuna geçti. Çok lezzetliydi börek. Ispanaklı börek nasıl böyle bir performans sergileyebiliyordu? Sağ gösterip sol vurmuştu. Ispanaklı böreğin kırk yıl olmasa da iki günlük hatırı vardı. Ye akşamla üç eder. Üst kattakilerin gürültülerini üç sineye çekti. Tatlı bile geldi. Evi yıkıp yeniden yaptılar belki. Hiç bitmeyecek gibi gırr, pırr, vırr… Böyle devam edemedi ama. İronik mizahı ile Aynur Dilber, İnsanlığın Delirimi'nde ürettiğimizi kırıp kullandığımızı ne varsa tepe taklak ederek absürd olaylar ve atmosferlerin içine bizi çekiyor. Her biri birer başkaldırı nitelikteki öyküleri ile okurunu, içinde yaşadığı toplumsal sorgu yargıcına dönüştürüyor. "Başka türlüsü nasıl olurdu?" Soruda izlediğiniz karşıtlıklarla, yargıladığımızın, kimi zaman aynadaki yansımamız olduğunu bize acı gülümsemelerle fark ettiriyor. Tanıtım Metni