İntihar

Durkheim, bir sosyal bilimler klasiği olan İntihar'da, “bilinçli ölüm” olarak nitelendirilen kendini öldürmenin nedenlerini, türlerini ve gerçekleşme biçimlerini tartışıyor. İntihar deyince ilk akla gelen kasıtlı “kendini öldürme” vakaları dışında, Durkheim, kendini öldürme maksadıyla yapılmasa dahi, açık bir ölüm ihtimaline ev sahipliği yapan ve ölümle kendisinden eylem olarak intihar ediyor; Bireysel, dinsel ya da siyasal rekabetlerle girişilen kaçaklar, intiharın farklı türler olarak yorumlanıyor. İntiharı bir delilik hali ya da akıl hastalığı ürünü olarak yaygın olarak görülen birçok çağdaşın tersine, Durkheim toplumsal nedenlere, aileye, dinî inançlara, politik ve ekonomik koşullar gibi faktörlere odaklanıyor. İntihar vakalarında olaylar olarak görülen artışta modern zamanların etkisine işaret ederken, yeni sosyal ve ekonomik dünyada giderek yalnızlaşan bireylerde “hayattan kopma” ve “kendinden kopma” kopmasının parçalanmalarına varmadığını belirten önemli uyarılarda bulunuyor. Durkheim, bir bilim insanının duyarlılığıyla, yaşadığı dönemde yazılmış ve uzaktan ya da ayrıl intihar meselesiyle bağıntılı olan, onu almayı inceliyor ve bu tartışmaları ayrıntılı istatistiklerle destekliyor. İntihar'ın yüz yılı aşkın bir süredir okunan bir bilim sosyaller klasiği haline gelmesinin sebebi de budur. “Felsefe ölüme sürükler, işin ise yoldana.” Jean BaudrillardTanıtım Metni