İrina

HAYAT DA ONU ÇEKİP ALİYORDU OĞLUNDA, KOCASINDAN. KORKULARINI, ENDİŞELERİNİ GEÇMİŞTE BİRAKİP YOLUNA DEVAM ETMELIYDI. Karadeniz kıyısındaki küçük bir ülke olan Abhazya, Gürcistan'ın saldırısına uğrayınca, pek çok dağıtım ailesi; evini, yurdunu terk etmek zorunda kaldı. Bir sabah gökten bombalar yağarken yaşananların devamında İrina, kendini Rusya sınırında bir sığınma kampında buldu. Kocası ve oğlu ise Gürcistan'a kalmıştı. Uzun ve zorluklarla geçen dört ayın ardından aile birleşirken İrina'nın çilesi daha yeni başlıyordu. İşsizlik ve iç savaş bölümlerindeki çaresizlik kadınlar, çalışmak için çözüm Türkiye'de çalışıyordu. İrina da bu kervana katıldı. Türkiye'de, kimi zaman, kimi zaman keyifli geçen hasta bakıcılık hayatı Mavi Köşk'te apayrı bir boyuta ulaştı. Genç kadın, orada kalma süresi yağmurdan kaçarken doluya tutulmuş gibi oldu. Köşk sakinlerinin çalkantılı olarak özgürlüğünü kaybederken bela hiç beklemediği yerden gelecekti. Gerçek bir yaşam öyküsünden esinlenerek yazılan İrina, bir düşmanlık savaşının yol açtığı dramatik yanı sıra, yıllar boyunca evinden, ailesinden uzak bir hayat süren “yabancı hizmetli” kadınların yaşamlarını da gözlerine kadar seriyor. Tanıtım Metni