İslam Hukukunda İyiniyetin Korunması

Hukuki geçişin geçerliliği ve hukuki işlemlere dayanılarak yapılan tasarrufların meşruiyet sınırları dahilinde kabul edilebilmesi için ilke olarak hukuk düzeninin devam eden önceki bazı şartların varlığı esastır. Bu verilerin bir eksiklik olması durumunda hukuki işlemin geçersizliği söz konusu olur. Bununla birlikte, bir kişinin mevcut hukuki eksikliklerden haberdar olmadan yaptığı bir tasarrufun hukuki müeyyideye tabi olup olmayacağı genellikle birden fazla tarafı ilgilendiren önemli bir meseledir. İyiniyet varoluş işte bu noktada devreye girer.Modern hukuktaki dürüstlük ve iyiniyet kavramları köken kuralı Roma hukukundaki “bona fides” süresine dayanır. İyi niyetli “başkasına zarar vermeme, kimseye kötülük yapmama” gibi değerleri içeren bir anlayışa sahiptir. Fides Latincede, iyiniyet ve dürüstlük şeklinde bölünmüş olan iki anlamı da tamamen bir genel sadakat vefayı, diğer genel anlamda ise güven ve inanç ifade eden geniş anlamdan söz edilir.Abdurrahman Bulut “İSLAM HUKUKUNDA İYİNİYETİN KORUNMASI” adını veren bu iyiniyet terapisi, İslam açısından temellendiriyor ve iyiniyetin korunmasına yönelik fikrî arka plan ortaya koyuyor. Hanefi mezhebi merkezli olmak üzere İslam hukukunda iyiniyetin korunduğu temel bazı meseleleri tespit ederek bu açıklanan iyiniyet hükümlerini ayrıntılı bir şekilde tahlil ediyor. Çalışma iyiniyet esası olarak fıkıh boyutuyla ele alınsa da, İslam hukuku ile Türk hukuku arasında mukayeseler yapılmasıyla modern hukuka uzanan bir pencere de sunuyor.Tanıtım Metni