Ötüken Neşriyat
İstanbul Türklüğünün Muhafazası
İstanbul Türklüğünün Muhafazası
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı'ndan yeni bir şekilde, savaş sonrası Türkler, Anadolu ve İstanbul'daki varlıklar riskine düşmüşlerdi. Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasının ardından kısa süre sonra İstanbul'un fiilen işgali, Türklerin İstanbul'a dair endişelerini artırmıştı. Bu işgal ile neler hedeflenmişti? Amaç İstanbul'u tamamen Türk idaresinden çıkaracak bir süreç başlatarak Türklerin İstanbul ve Anadolu'daki hakimiyetine son vermek miydi? Barış antlaşması imzalanana kadar, savaştan yeni çıkmış Osmanlı idaresini kontrol altında tutmak mı? İşgalle beraber bu soruların cevaplarını arayan Türk kamuoyunda, İstanbul'a ve İstanbul'da yaşayan Müslüman/Türk ahalinin geleceğine dair ciddi endişeler mevcuttu. Müttefik devletlerin kısa bir süre içinde ateş şartlarına aykırı uygulamalara imza atması, barış antlaşmasında Türklerin pazarlanması konusunda bir sonuç çıkmayacağını göstermişti. Nitekim İtilaf resimlerinin tasarladıkları barış metni, Sevr Antlaşması olarak ekrana getirilecekti. Mustafa Kemal Paşa'nın desteklediği Millî Mücadele'nin askerî başarıları, bu antlaşmayı hükümsüz kılmıştı. Mütareke edilebilmesi Millî Mücadele yanlısı Türk basını, İstanbul'un Türk ve İslam'ın sürdürülmesinin vurgulandığı ve Türk idaresinin devamının sürdürülmesine yönelik taleplerin dile getirilerek yayına bağlanması. O dönemin ifadesiyle “İstanbul Türklüğü'nün muhafazası” olarak ifade edilen bu talepler, farklı sebeplerle İkinci Dünya Savaşı yıllarına kadar savaş dönemlerinde tekrar gündeme gelmemesi gerektiğini devam ettirmişti. Bu mümkün oldu, Mondros Mütarekesi'nden İkinci Dünya Savaşı'nın başladığı yıllara kadar Türk kamuoyunun İstanbul'a dair günlük endişeleri devam ediyorTanıtım Metni
Paylaşmak
