İstanbulin

Hiçbir sergi İstanbul'un kendisinden daha tuhaf, ilginç, yaratıcı olamaz gibi geliyor bana. Sıvasız cepheleriyle aralık bırakmadan üst üste binmiş, hepsi farklı yüksekliklerde ve köhnelikte binalar yamacı tırmanıyor. O kadar iç içe girmişler ki kimse onları bir daha evlerine ayırmaz. Hiçbir kadastro uzmanı bu mahallede hangi arsa kimin, yol nerede bel nerede, kim hangi sınırı ihlal etmiş belirleyemez. Kim kimin duvarını kullanıyor, insanlar kapıyı nasıl buluyor, hangi teras kimin, kabloların gideceği yer nasıl şaşırmıyor? Bu sorular cevapsız ve anlamsız. Çünkü bu bölgelerde hayat olanca enerjisiyle devam ediyor.İstanbulin, dur durak bilmeden İstanbul'u adımlayacaklar için bir öykü kitabı, rehber, pusula... Ertuğ Uçar'ın farklı bir dikkat ve gözlemle şehirlerde dolaştırdığı anlatıcı kimi zaman rastladığı insanların, kimi zamansa kedilerin, kuşların, gezenlerin hikayelerine odaklanıyor. Onun bir öyküde kendisi şehrin farklı birinden bulan okuyucu, kurmacayla gerçeğin iç içe geçerek bu dünyada anlatıcıyla beraber “İstanbul'un hikayeleri”ne izini sürüyor.Tanıtım Metni