İstibdat - Ötekilerin Tarihi

İslam aklı olan varlıkları muhatap alır, iradelerine saygı duyar ve onların seçme hürriyetini tanır. Yine dinimiz İslam'a göre, en üst değer dindir. Böyle olmakla birlikte Allah en üst değer olan dini tercihler konusunda insanların özgür yaşadıkları kişilerin iradelerine zincir vurmamıştır. Bu bağlamda insan hür iradesi ile inanır ya da inanmaz. En üst değer olan dini tercih konusunda özgür bırakılan insanın, dünyevî siyasi tercihlerinde baskıya maruz kalma ve seçme hürriyetinin elinden alınmasını dini bir temele dayandırılmamalı. Nübüvvet sonrasında sahabe, ilk siyasi deneyimlerinde halkın iradesini dikkate almamıştı. Özellikle ilk dört halifenin kendi dönemlerinin özellikleri içerisinde kişisel sorumluluk yüklenmek için halkın onayını koşul koşmuşlardır. Bununla birlikte, da yetinmeyip halifelenmelerinin neden olduğu hatalar, kusursuz insanların bütçesi asla iddia etmemişler, hataya açık varlıkların birikimlerini izhar ederek yönetimde halktan yardım istemişlerdir. Hz. Ebu Bekir halkın onayını aldıktan sonra teşekkür konuşması yapmak için kürsüye çıktığında hata yaparsam beni uyardı ve bana nasihat edinerek halktan yardım talebinde bulunmuştur. Ancak daha sonra ümmetin egemenliklerini kılıçla ele geçirenler halktan onay almak bir yana “Allah'tan kork” diyenlerin bile kafalarının omuzlarda kırılmasına izin vermemişlerdir. Ümmetin değişiklikleri görülen bu geriye gidişe karşı çakanlar, akla hayale gelmeyen baskılara maruz kalmışlardır. Yazar, ötekileştirilmiş bir şekilde hazin hikayesini anlatırken; bölgedeki alternatif bir tarih algısını da ortaya koyuyor. Okuyucu bu eseri bitirdiğinde, adım adım ümmetin siyasi bilincinin nasıl yok olduğunu müşahede etmiş olacaktır.Tanıtım Metni