İttihat ve Terakki Fırkasının Zulmüne Direnen Trabzonlu Şatırzade Hasan Hicabi Bey

Milât öncesinde iskâna açılan Trabzon şehri, konumu itibarıyla doğudan, batıdan, kuzeyden ve güneyden göç alarak insani yoğunluk açısından da ayrıcalıklı hale geldi. Trabzon merkezli olarak kurulmuş devletlerin en sonuncusu Fatih Sultan Mehmet Han'ın bu toprakları fethetmesi sonucu Osmanlı Devletinin toprak bütünlüğüne katıldı. Önemli bir mahalde ve Doğu Karadeniz'in ticari ağırlıklı bölgelerdeki bu vilayette doğru bir göç hareketi başladı. Bu dönemde Osmanlı Hükümetlerinin devlet olma hasletlerine yönelik olarak yerleştirilenlerin yanında bizatihi kendi iradeleriyle gelenler, bölgede tutunarak kariyer elde ettiler. Sekizinci yüzyılda zayıflamaya başlayan otoritenin yerini ayan ve varlıkları ayakta kalmaya devam etti. Bu ailelerin, yönetimdeki yereldeki bazı mevzuat mevzuatına uygun olarak bu işlemlerden gelir elde etmeye başlaması. Elde ettikleri gelirlerin mevcut konumlarının daha da güçlenmesinin sebebini verdi. Bu ailelerden birisi de Şatırzâde ailesiydi. Şatırzâde ailesi; Trabzon'un eski, eski olduğu kadar da kalıcı ve hatırı sayılır ailelerindendi. Ailenin erkekleri Trabzon'un fethi sırasında Osmanlı ordusuyla bölgeye geldiler. Diğer gübreleri ise, fethin akabinde geldikleri bu bölgedeki iskân politikası belgesini kaydedenler. Trabzon'un Osmanlı topraklarına katılması sonrasında bölgede kalma talebinde bulunan parçaların parçalarının kabul edilmesi üzerine yeni fethedilmiş olan bu topraklara yerleşmeye hak kazandılar. Yerleşim yerleri; Trabzon merkeziyle Yomra nahiyesinde belirlenerek mülkiyetlerine tahsis edildi. Şatırzâde ailesinin eski gelenleri katılan Hasan Hicabi Bey, nezih ve ebeveynlerinden bir aile evlâdı olarak 1882 senesinde Trabzon'da doğdu. Döneme göre iyi bir eğitim aldı. Zamanının kaliteli eğitim veren okullarından Trabzon İdadisinde eğitime görerek şahadetname almaya muvaffak oldu. Bir dönemdeki kişilerin iş ve işlemleriyle ilgilendi. Bu dönemde, aile iş ve işletmeler arasındaki ticaret ve tarımdan hoşlanmadığının belirtileri mevcuttu. Bunun üzerine yeni arayışlara girdi. O ana kadar yaşam dünyasının bir bölümü boyunca yeni fikirlere yöneldi. Düşünce dünyasının bir bölümü fikir olarak dururken uygulamayı gerçekleştirmek üzere İstanbul'a gitti. Cemiyetçilik ve ardından da gazetecilik militanlarında bulundu. Daha sonra devlet memuriyet kademelerinde hizmet uygulaması başladı. Trabzon'da iken, siyasi düşünce olarak iktidarı elinde bulunduran İttihat ve Terakki Fırkası'ndan kaçan bir tutum içine girdi. Tanıtım Metni