İzlanda'nın Çanı

İzlanda'nın Çanı yazarı Laxness, Çağdaş İzlanda kurgusunun tartışmasız ustası ve yaşadığı yüzyılın en büyük romancılarından biridir. Daha fazla kitap yazarı olan Laxness, 1955 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldı.17. yüzyılın sonlarında İzlanda'da geçen eser, 'bir zamanlar İzlandalıların tek ulusal çan' diye başlıyor. Başkahraman sevimli bir çiftçi ve hırsız olan Jón Hreggviðsson, olta telini çaldığı için tutuklandı. Sömürge olan İzlanda'nın başında bulunan Danimarka Kralı, İsveçliler tarafından kayıt altına alınan Kopenhag'ın yeniden inşa edilmesi için manevi değer yüksek bu çanın eritilip inşada kullanılması ister ve bu işin de Jón'un üstlenmesi emrini verir. İzlanda'nın onuruna yapılan bu saldırı, kitap boyunca kahramanların adalet arayışlarına yol açar.İzlanda'nın Çanı yanı sıra Sarışın Bakire ve Kopenhag'ta Yangın öyküleri kitapta bir üçleme olarak bu arayışı dillendiriyor.Mücadele sırasında Jón, İzlanda'nın sulhının kızı güzel Snæfriður'la ve onun, ona karşı mücadeleleriyle birlikte mevcut Arnas Arnæus'la karşı karşıya gelir.Arnæus, gelenlerle gelen Jón'un annesinin yatağının altında saman ve çöp yığınının içinde gerçekleştirilen bir ziyaret sırasında, en değerli el yazmalarından olan Skálda'ya ait parçalar bulunur. Çiftçinin harap evinde yapılan bu ziyaret sırasında, Jón Hreggviðsson'un cüzzamlı ailesinden korkan genç Snæfriður, kendisini korumak için Arnæus'la yakınlaşır. Okuyucu, Snæfriður'un Arnæus'a bir zamanlar umutsuz bir aşk beslediğini, ülkenin onuru ve şani için bıkmadan çalışan adama hayranlığını anladığını anlar.Snæfriður, Jón infazından önceki gün serbest şekilde yardım eder. Başkahraman hapishanesinden çıktıktan sonra Snæfriður'u bulur. Kadın kahramanımız yıllar sonra, yıkık dökük bir çiftlikte yaşamaktadır, hala güzeldir ancak tehlikeli bir alkolik olan serseri Magnús'la evlidir. Kitaptaki en içler acısı ve komik sahnelerden biri de, sarhoş bir halde yabancı birinin elindeyken ondan kellesini kesmesini isteyen Magnús, bir fıçının karşılığında karısını satarak bir anlaşma yapmasıdır. Rahip, bu haberi kadın kahramanımıza verdiğinde kendisi, Laxness'in tarzına uygun olarak, yalnızca güler yüzlü…Ölümün sonunda kara mizahı, İzlanda'nın Çanı'na ev sahipliği yapan, modern roman biçimiyle yarı folklorik nitelik taşır. Yazar, mizahi bakış açısını geliştirmek için ülkenin kültürel geçmişinin dev hikâyelerini kullanır ve onların acısının izdüşümünde yaşanmaz. Tanıtım Metni