Kadın Kürkünde Rüya

Ödüllü yazar Nazlı Karabıyıkoğlu dört öykü hızın sonra bu sefer ilk romanı Kadın Kürkünde Rüya ile okura sesleniyor.Uçak kazasında parçalanan bir kadının hızlı ve ruhun tamir edilerek yaratıldığı “Yeniden Diriliş Evi”ne yetiştirirler. Kadının vücudunun birleştirilmiş zaman yolculuğu da başlar. Sait Faik'le Ada'daki sohbetten Balzac'ın halkını dağılımya, Hrant Dink cinayetinden Virginia Woolf'un intiharına değinen zaman kırılmalarıyla ruhun mayası mı şekilleniyordur yoksa insanlık yeniden mi yaratılıyor? Diriltilip yeniden dünyaya gönderilecek kadınla uçağa binen kadın artık aynı kişi midir?Bizi “biz” yapan gerçekten nedir: yıldızlarımız mı, zalimliğimiz mi yoksa boyun eğişimiz mi? Peki, biz kimiz? Her şeyin tek renk gibi göründüğü bir dünyada, Nazlı Karabıyıkoğlu, inatla kanatlarını arayanlara ve dik duranlara sesleniyor: Zulmü düstur bilen insan benim labirentimdir.“Edebi dehayı nasıl dinleriz? (..) Daha önce herhangi bir şeye benzemeyen, daha ilk satırlarında beni heyecanlandıran kitaplar da oluyor. İşte bu kitaplar sayesinde koca oranlı işliyor. Beni böylesine heyecanlandıran bir metin dinledi: Gök Derinin Altında, Nazlı Karabıyıkoğlu.” Asuman Kafaoğlu Büke “Bütün bu reddiye, kriz ve dönüşüm hikayeleri Nazlı Karabıyıkoğlu'nun neşeli kuvvetli bir edebiyat damarı yaratmasını sağlıyor. Buna bir de dil zevki, dilin varlığını hissettiren bir dil kesifliğini tamamlıyor, sonuç: iyi bir hikayeci daha kazandık”Ahmet ErgençTanıtım Metni