Kadının Mülksüzleştirilmesi

Kadının mülksüzleştirilmesi, bizi, insanlığın yazılamayan tarihi ve egemenlerin kendisini bizzat yazılı tarih içerisinde bir büyüme ortaya çıkarıyor. Mülksüzleştirme, mülkiyet-özel mülkiyet hikâyelerinden ayrı ayrı düşünülemez. Biri varsa diğeri de vardır. Yazar Pat Brewer, bu = Frederick Engels'in “Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni” çalışması üzerinden kadının günlük dek uzanan hikâyesini irdeliyor. "Modern toplumdaki yaygın cinsiyet eşitsizliği 'doğal' değildir. İlk insan topluluklarının özel mülkiyeti, sınıf ayrımlarını ve devleti - ya da kadınların tamamen temizlenmesini - bilmezdi." Dolayısıyla kadına bu “kaderi” biçen, özel mülkiyet üzerine inşa edilen devlettir. Çünkü bu süreçte kadın, Analık Hukukunun yıkılmasıyla en büyük yenilgisini yaşamış ve özel özgürlüğe dönüşmüştür. Frederick Engels, anaerkil toplum düzeninden sınıflı toplumlara geçişin bazı kilitlerini açıklayamamıştır. Son dönemdeki arkeolojik çalışmalarla ortaya çıkan arkeolojik veriler işte bu temellilerin doldurulmasına ve tam anlamıyla bir açıklama sunmana olanak tanır. Kadının Mülksüzleştirilmesi tam da buraya odaklanan bir çalışmadır. Bu gelişmeler, güncel kadın hakları için verilen mücadele açısından çok değerlidir ve kadın hakları mücadelesi, kadının mevcut toplumsal yapısının “normal”, dolayısıyla da değiştirilemez bir şekilde gösterilmesinin peşindeki tüm gerici fikirlerle mücadeleyi de zorunlu kılmaktadır. Pat Brewer, Avustralya'daki sosyalist ve feminist hareketlerde onlarca yıldır bir aktivist olarak yer almış, bu ülkenin kadın özgürlük hareketini şekillendiren çoğu kampanya ve kuramsal tartışmada etkin bir şekilde sunulmasıyla kilitlenmiş rol üstlenmiş bir isimdir. Brewer, halen Sosyalist İttifak üyesidir. <img src = "https://s3-eu-west-1.amazonaws.com/dia/kitadagitim/ckeditor_assets/pictures/53/content_1_original_original.jpg" alt = "Tanıtım Metni" height = "15" width = "15" ><font size = "1" color = "white">Tanıtım Metni</font></img>