Kadınlıklar, Erkeklikler, Cinsellikler

Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud'un insanın ruhunun derinliklerine indiği çalışmalara ve ulaşan sonuçlara, bir yüzyıl sonra bile düşünceleri büyümeye, tahrik etmeye ve harekete geçirmeye devam ediyor. Kimileri onu bilinçdışının gizli dinamiklerini gün ışığına çıkardığı için övüp ettiği süreçlerin, çağdaşlarının fizik alanında geliştirilen atom kuramı veya görelilik kuramı kadar önemli olduğunu düşünüyor. Kimileriyse onu bir fırsatçı olarak kuramlarını muğlak, klinik tekniklerini ise zararlı buluyor. Özellikle toplumsal cinsiyet eşitliği önyargılarıyla malul olduğunuz yakın görülüyor. O hâlde Freud'un yaşadığı ve psikanaliz neden tarihin tozlu sayfalarında yer almaya direnip hala bu denli ilgi çekmeye devam ediyor? Psikanalitik feminizmin en etkili isimlerinden biri olan Nancy J. Chodorow, Kadınlıklar, Erkeklikler, Cinsellikler'de işte bu sırada bir yanıt arıyor. Cinsiyet, cinsellik ve psikanalizin iç geçiş noktalarında psikanalitik teorinin cinsellik ve bireysel farklılıklar nasıl toplumsal ele genelliği sorgularken, heteroseksüelliğin, kadınlığın ve erkekliğin normatif açıklamalarına süt cesur ve kışkırtıcı sorular soruluyor.Tanıtım Metni