Kallokain

“İÇİMDE HİÇ ŞÜPHE YOKTU ARTIK: YENİ BİR DÜNYANIN YARATILIŞINA KATILIYORDUM BEN.”Bir şair de olan Karin Boye'nin parlayan son dönemii II. Dünya Savaşı'nın gölgesinde yaşandı. İşgal tehdidi ülkesinde İsveç'te sansür, korku ve güvensizlik cenderesinde bir umut ışığı niyetine dünya edebiyatına bu distopyayı özgürleştirdi. İnsan zihninin derinliklerine dair, totaliteye karşı gerçekliğe karşı ilaç olarak görülen bireylerin savunusu olan Kallokain, Boye'nin oğlu ve en önemli eseridir. Cesur Yeni Dünya ile 1984 arasında bir anda kaleme alınan Kallokain'de sorun gerçekliğidir. Dünyadevlet de diğer bütün devletler gibi halklar üzerinde tam bir egemenlik kurmuş, insanların kendi gerçekliğini dayatmıştır. Askeri bir ilerleme üzerinde yükselen bu mekanizmada en büyük gurur ise, silah arkadaşlarına birinci sınıf biri olarak hainliğe karşı en konularda bile kuşkulanmaktır. Artık kimse hiçbir şey saklayamayacak, her yerde görev başında olan polis gözleri ve polis kulaklarına rağmen ihanet içinde olan hainler daha eyleme geçemeden birer birer ortaya çıkarılacaktır. Böylece kolektif kurumlar asosyal yatkınlıkların gizlendiği bütün köşeleri fethedecek ve yönetim üstünlüğü birliği tamamlanacaktır.Tanıtım Metni