Kamu Sosyal Politikalarında Sosyal Yardım

Yoksulluk sorunu, politik aktörler ve politikaları devre dışı bırakılıp çözülebilecek bir sorun değildir. Bununla beraber geleneksel anlamda yalnızca politik aktörlerin gelişmeleri kadar kolay bir sorun da değildir. Dünyadaki birçok durumun aksine Türkiye'de kamu yönetiminin sosyal yardım alanında artan kaynaklar ve uygulamalar söz konusu olmaktadır. Bu durum sivil toplum ve özel sektör bu alanda çalışma faaliyetine engel olmakta ve aynı zamanda uygulamalar burumların aleyhine gelişme göstermektedir. Bununla beraber liberalizmin dayattığı gibi refah uygulamaları, yalnızca sivil toplum ve özel sektör parçalı, sınırlı, sınırlı süreli ve sınırlı uygulamalara dalamayacak kadar önemlidir. Sosyal yardım da en çok dille sunulanlar, birisinin zayıf kesimlerin yardımlarına bağımlı hale getirilmesi ve yoksullukla mücadele kapsamında, bu insanların yardımlara bağımlı hale getirilmesi yoksullukla mücadele kapsamında, bu insanların yardıma dayanabileceği kurtarılacak esaslı çözümün geliştirilmemesidir. Sosyal yardımların özellikle tabir caizse söndürücü rolünde olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Bununla birlikte sosyal yardımlar danışan ve patronaj ilişkisinden kurtuluş ve adil bir süre dahil olmak üzere, sosyal adaletin sağlanmasına hizmet edecek ve bir yandan vatandaşın güvenini sağlarken, diğer dünyada ise yoksullukla daha iyi mücadeleye yol açabilecektir. Bu boyutla yeniden sağlanmasını sağlamak üzere sağlık, eğitim, konut gibi temel şartlar yanında sosyal yardımın da temel gelir desteğinin sağlanması gerekmektedir. Çalışma ile yoksulluk politikaları, sosyal yardımlar finansal süreçten gidişata kadar kamu yönetimine sunulan merkezi yönetimlerin ve yerel yönetimlerin soruna uygulamaları, politika, tercihleri ​​ve uygulamaların esasları ortaya konulmuştur. Tanıtım Metni