Kanca

Özel paraların çıkışları, ailedeki kayıplar, mali sorunlarım, doktora çalışmam, ülkenin yaşadığı çalkantılar, paylaşımlarım, konuşmalarım... Yıllardır bireylerin yaşamı kesintiye uğramamıştı. İlk kez ölüm, belirsiz bir şekilde kendi ölümüm, bir ölümlü ayrılık da fark etmiştim. Eylemlerimizle olduğu kadar, bildiklerimizle de dünya üzerindeki yerimiz genişler. Ben şu anda hisleriyle yaşıyor, bildiklerim arasında bağlantı kurup almak için bir bütün elden alıyor, ayrıntılandırıyor, en dahil olmak üzere bir ölünün yönlendirmeleriyle hareket ediyor, dünyada kaptığım yeri küçülttüğünü hayal ediyordum. Siyasi istikrarsızlıklar ve ekonomik krizlerin toplumun zeminini sarstığı, yeni bir medya ve magazin çağının filizlendiği çalkantılı 1990'lar Türkiye'sinde, yankılarını İstanbul'da, Kadıköy-Beşiktaş-Beyoğlu'nda bulan bir garip kaçış vakası… Mehmet'in hayatı, pek iyi tanımasa da evini açmaktan korkmadığı Hasan'ın kendini öldürmesiyle ışınından çıkar. Mehmet evde sıradan bir sabah uyandığını zannederken Hasan'ın cansız bedeniyle burnu burnuna geldikten sonra, sanki okumaksel bir merakla tüm enerjisini ve vaktini hem bu intiharın nedenlerini hem de bildiği nasıl bir bilgi sahibi olduğunu anlıyor vakfeder. Hasan'ın nedense kendini evinde öldürdüğüne anlam veremeyen Mehmet, ortak gençlik arkadaşlarının yöntemleri, kafaları kurcalayan ve çıkmaz hayatlara sokan soruların yanıtlarının peşine düşer. Türker Armaner'in yapmacıklıktan uzak, samimi dili ve yalın üslubuyla Kanca, okurunu sırlar ve şüphelerle dolu bir hikayeye sürüklüyor. Tanıtım Metni