Kara Örümcek

Anlatılarına mesken olarak memleketinin kırsal bölgelerini seçilen İsviçreli yazar Jeremias Gotthelf'in en büyük eseri olan Kara Örümcek'te geçirdiği sürenin ne hastaların ne de güzellikten yoksun olduğunu vurgusuyla ve bir daha unutulmayacak biçimini hatırlatır. Yazarın Almancasının büyük yazarlarından biri olma onurunu bahşeden Kara Örümcek şeytanla anlaşma kurgusunu bir şekilde kullanarak erken dokuzuncu yüzyılın tuhaf kurguları arasında kendine sağlam bir yer edinmiştir. Bir kutlama töreninde buluşan davetliler, büyük babanın farklılıklarıyla ama ibretlik hikayesiyle geçmişi ortak karanlık ve korkunç yüklere göre ayrılırlar. Açlıktan ölmek üzere olan köylülerin derebeyin zulmünden kurtulmak için daha büyük bir değişim başvurmalarıyla bütün köyün üzerine kırılması zor bir lanet olayı çökmüştür. Şeytanı hayatlarından kovmak ve rekabeta girmek için tek seçenekler yine Tanrı'ya sığınmaktır ama bu da zorlu ve hata gidermez bir yolu takip etmeyi gerektirir. En büyük bedeli yine de masraflar devam etmek zorundadır. Kötülükten mi korkmalı, Tanrı'dan mı? “Dünya edebiyatında daha fazla takdir ettiğiniz bir eser yoktur.” —Thomas Mann Tanıtım Metni