Karabekir'in Kavgası

Ne Karabekir'in, ne de diğer paşaların hâtıratları, 'resmî târih'in değiştirilmesi için yeterli görülmüştü. Söylenebilecek tek şey; onların anılarının 'resmî târih'te önemli bir gedik açılmıştır. Belki de onlar, bu gediği daha o zamanlar yaşamışlardı ve tartışmayı târihe ve uzakta kalmışlardı. Gelecekte târihi yazacak olanlara! Cemil Koçak Kâzım Karabekir, 1926 yılında İzmir'de Atatürk'e suikast davası nedeniyle yargılandığı Ankara İstiklâl Mahkemesi'nde beraat ettiğinden beri, İstanbul'da hâlen müze olan Erenköy'deki köşkünde polis gezisinde yaşıyordu. 1927 yılında Nutuk'ta çok sert bir şekilde eleştirilmişti. Karabekir'e karşı kamuoyunda nezdinde yeni bir polemik, 1933 yılının Mart ayında bir yazı dizisiyle Siirt milletvekili Mahmut Soydan'ın başlattığı sâhibi ve başyazarı olduğu Milliyet gazetesinde olmuştu. Bu, iktidârın Karabekir'e ve onunla birlikte daha sonra gözden düşmüş olan Millî Mücâdele'nin lider kadrosuna karşı siyâsî saldırısı anlamına geliyordu. Tefrikanın kimin tarafından kaleme alındığı belirsizdi. Konu, bir süre sonra Millî Mücâdele yıllarında Karabekir'in ve daha sonra onunla siyâsî işbirliği yapacak olan arkadaşlarının rolüne de gelmişti. Dizi, bu rolü yeniden tartışıyor. Karabekir de, dizide anlatılanlara aynı gazetede yayınlanan mektuplarla yanıtlar uygulanmaya başladı; polemik diğer gazetelere de sıçramıştı.Türkiye'de yakın târih denilince ilk akla gelen isimlerden Cemil Koçak, Karabekir'in Kavgası adlı bu yılda; Kâzım Karabekir'in 1933 yılında Nutuk'ta ortaya çıkan Millî Mücâdele'nin resmî târihine karşı verdiği “kavga”yı tüm cepheleriyle ve belgeleriyle anlatıyor. Bu kitapta; Karabekir'in hâtırâtının yasaklanması anlatılırken; ardından onun Başbakanı İsmet İnönü ile mektuplaşmaları da ilk kez belgeleriyle yayınlanıyor.Tanıtım Metni