Karanlıkta Yaptığımız Şeyler

Tek bir cinayetle suçlanmak hayatı mahvedebilir; iki cinayetle suçlanmak sizi tamamen yok edebilir. Paris Peralta'nın kendi yataklarında –kanlar içinde, elinde bir jiletle, arkasındaysa ünlü kocası küvetin içinde ölü hâldeyken– tutuklandığında, cinayetle suçlanacağını biliyordu. Durum belirtilmediği kadar vahim de olsa onu asıl endişelendiren şey yoktu. Medyanın dikkati, hiç istemese de onun üzerindeyken uzun süre saklandığı gibi saklandığı geçmişinden birinin onu tanıması artık bir meseleydi. Bu, inşa etmek için canla başla yeni hayatlara başlamayı ve iyi bir geleceğe sahip olma ihtimalini yok edebilirdi. Yirmi beş yıl önce, doksanlı geçmişinin başında, Buzların Kraliçesi olarak da kaydedilen Ruby Reyes; Kanada'da benzer bir cinayet davasında suçlu bulunmuştu. Reyes, Paris'in gerçek bildiğini biliyordu; Ansızın serbest bırakıldığında, Paris'i tüm sırlarını ifşa etmekle tehdit etmişti. Başka bir seçenek kalmaktan Paris'e, kaçıp gittiği karanlık geçmişiyle artık yüzleşmek zorundaydı, ilk ve son defa… “Korkunç derecede tüyler ürpertici.” –İnsanlar “İnsanı en çok eden bir gerilim. Hillier'in dur durakları yok.” –New York Times Book Review “Muhteşem bir incelikle kurgulanmış, özgün bir hikâye. Elimden bırakamadım.” –Shari LapenA “İnanılmaz sürükleyici bir gerilim romanı. Hillier işinin ustası.” –Alex Segura “Karanlık bir hikâye… yayımlandığı, klasik Hillier sürücüsüz: Gizem ve ölümlerle dolu bir matruşkanın ilk skandalı gibi.” –Lucy Foley Tanıtım Metni