Kavaldan Şeşhaneye Gülleden Fişeğe Osmanlı'da Modern Silahlar

Güçlü ve savaşa hazır bir orduya sahip olma ihtiyacı 19. yüzyılın başlangıcından itibaren Osmanlı yönetiminin değişmesine neden olmuştu. Askerî alanda modernizasyon siyasi, idari ve toplumsal yapıyı da içine alarak İmparatorluğun son günlerine kadar sürdürüldü. Avrupa ordularının modeli alınan askerî modernleşmenin ürünü olarak modern silahlı silahlar da ordu envanterine girdi. Osmanlı üretim tesislerinin yeni üretim tekniklerine göre düzenlenmesi zaman miktarından söz konusu ekipmanlar Batı'dan ithal edildi. Osmanlı'nın silah ticareti Avrupa endüstrisinin en güçlü temsilcileri olan silah satıcılarına Osmanlı pazarının kapısını açtı. Önceleri farklı işlemlerden alım yapılmasısa da II. Abdülhamid döneminde tüm topçu ve piyade silahları Almanya'dan alınmaya başlandı. Osmanlı ordusunda Prusya Ekolü'nün benimsenmiş olması silah alımlarını dağıtmak için en önemli nedenleriyle birlikte Padişahın planı denge unsuru olarak Almanya'ya yakınlığı da söz konusuydu. Bu süreçte Krupp ve Mauser başta olmak üzere birçok Alman silah üreticisi doğrudan veya dolaylı olarak Osmanlı parçalarının parçalarını ayırmıştı. Alman ressamların satışlarını artırıp kâr elde ederken, Osmanlı yönetimi de en hızlı çalışma ordusunun tedarikinden bu ticaretin her iki tarafı için de sağlığı bir şekilde İmparatorluğun son günlerine kadar ileri sürdü. Yeni silahların alımıyla birlikte bu silahların doğru ve etkili bir şekilde kullanılmasına yönelik çalışmalar da Almanların rehberliğinde sürdürüldü. Silah ithalat süreci her aşamada birçok Osmanlı subayının kazandığı tecrübeyi Almanların rehberliğiyle birleştirince ateşli silahların hatırlanabilir bir bilgisi ortaya çıktı. Bu birikim sayesinde yayınlanan telif ve tercüme eserlerse askerî eğitime dayanarak uzun süre devam edecek önemli bir ateşli silah literatürünü doğurdu. Osmanlı ordusunun son savaşı olan I. Dünya Savaşı'nda ortaya koyulan bilgi ve tecrübe, modern silahlarla desteklenerek pek çok cephede ciddi başarılara vesile oldu. Osmanlı İmparatorluğu savaşı, Osmanlı İmparatorluğu'nun Türkiye Cumhuriyeti'ne başarılı bir şekilde aktarılarak Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sağlam bir temel üzerinde yükselmesiyle ortaya çıktı.