Kavim

Can alıp dağıtılan adalet, ölümü yüceltmekten başka bir işe yaramaz. Ritüelleri olan, Hıristiyan mistisizminden beslenen bir seri katil cinayet masasını teyakkuza geçirir. İlk cinayetin olay mahalli, alışılmışın oldukça dışındadır: Göğsüne saplanmış saplanmış haç biçimli bir bıçakla yerde yatan bir kurban... yanı başında açık bırakılmış, bazı satırları Hemen kurbanın kanıyla çizilmiş bir Kutsal Kitap... Katil hiç vakit kaybetmeden seri katile evrilirken Başkomser Nevzat belki de daha önce hiç karşılaşmadığı kadar çetrefilli ve karmaşık bir şekilde bir dalar. Ölüleri bekletmek olmaz. Titiz bir öğrenme sürecinin ardından ustalıkla yazılmış, heyecan dolu bir roman. Ahmet Ümit bu romanda bugünün Türkiye'sini daha iyi anlamak için hem Anadolu'nun geçmişine hem de yakın tarihimize bakmaya okurunu çağırıyor. Bu toprakların kültür mozayiğini Süryaniler, Nusayriler, Rumlar, Türkler, Kürtler üzerinden yeniden hatırlatıyor, kapsamlı derinliklerde oluşturulmuş hatalı mekanizmalar borcu ödenen bedelleri bir kere daha tartışmaya çıkıyor. “Haklısın Evgenia” deyim, “Bu ülke çok acımasız, bu topraklar çok sert, bu toprakların insanı çok hoyrat… Ama gruplar bizim için olan Evgenia, bizim için bizim topraklarımız, bizim vatanımız. Biz çalışıyoruz Biz Evgenia...” Tanıtım Metni