Ürün bilgisine atla
1 / 1

İletişim Yayınları

Kendi Kaderini Tayin Hakkı ve Sömürge Karşıtı Milliyetçiliğin Kökenleri

Kendi Kaderini Tayin Hakkı ve Sömürge Karşıtı Milliyetçiliğin Kökenleri

Normal fiyat £16.00 GBP
Normal fiyat İndirimli fiyat £16.00 GBP
İndirim Tükendi
Vergiler dahil. Kargo, ödeme sayfasında hesaplanır.

Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda, barışın sağlanmaya çalışıldığı yıllarda, Woodrow Wilson, On Dört İlke'yi ortaya çıkardı. Her ne kadar son halinde adı geçmese de, bu on dört ilkeden en çok dikkat ederek kendi kaderini tayin hakkı oldu. İmparatorluğun çöktüğü, sömürgeciliğin hükmünü kaybetmeye başladı ve ulus-devletlerin ortaya çıktığı bu dönemde, bu hak, en çok sömürge halklarına umut oldu. Fakat “güçlü ya da zayıf, küçük ya da büyük” tüm halkların kendi kaderini tayin etme hakkı olduğunu bildiren bu ilkenin uygulama(nama)ması, doğan umutları hızla yerle bir etti. Erez Manela, Wilsoncu Moment'te, Woodrow Wilson'un sömürge halkları için nasıl bir özgürlük üyeleri haline geldiğini, kendi kaderini seçme hakkına sahip olduklarına inanmış halkların “medeniyet kriteri”ne çarparak nasıl hayal ettiklerinde uğradıklarını ve mücadelelerini nasıl taşıdıklarını anlatıyor. Aynı zamanda, bu halkın, yüzlerini zaman içinde Wilson'dan, kendi kaderini kullanma hakkını ilk kez 1914'te zikreden Lenin'e çevirmelerini aktarıyor; Büyük Güçler'in çıkarlarının, politikaların önüne nasıl geçildiğini çiziyor. […] Merak ediyorum, istemeden çevreyi kurtarmaku olmayan bir ağ mı ördünüz? Bugün tüm dünya Amerika'ya dönüyor, yalnızca uğradıkları haksızlıklar için değil umutları ve şikayetleri için de. […] Halklar tiranlarına dayanırlar ama yeni bir milenyum hemen şimdi yaratılmazsa kurtarıcılarını paramparça ederler. Ama [...] bu kadim haksızlıklar ve mevcut ayrılıklıklara bir günde bakım bulunamaz. Gördüğüm şey, sanırım –tüm kalbimle yanmayı diliyorum– bir hayalin gerçekleşmesini diliyorum. Woodrow Wilson Tanıtım Metni

Tüm ayrıntıları görüntüle