Kent Bizim
Kent Bizim
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Sınıflı toplumlarda kentleşmenin bölünmesi, ezme, yerinden etme, yaşanamaz hale getirme vb. özelliklerin ortaya çıkması sürdürülemez canavarlaşma görünümü, kapitalizmdeki farklı görünümde yaşanan yine kent merkezli çatışma ve kırılmaların da merkezi sebepleri mevcuttur. Ezilenlerin özgürlüğü, kardeşlik ve özgürlükçü kent düşü, HH Korkmazgil'in "Bir yanımız yaprak döker, bir yanımız bahar bahçe" dizelerindeki bahar bahçe kısmını anıştırır. Ancak yazarların yazdıkları bir "çıldırtan denge" durumunda değil. Tersine sürekli bir dengesizliğin uzamıdır. Uygar, eğitimli Batılı sermayenin veya bizim coğrafyamızda olduğu gibi yetenekli, cahil ve lümpen sermayenin başlangıç şekli farklı türde de olsa canavar kentlerin içinde, alternatif ve yeni yaşam biçimlerini yaratma talebi ile ortaya çıkan yaşam savunucuları vardır. Bunlar zamanında farklı biçimlerde ortaya çıkmışlar; Kentlerin içinde bazen gecekondu hareketi, bazen işgalevcilik, bazen kolektif mülkiyeti haiz arazilerde oluşturulan mini ütopyalar olarak kalıcı özerk kullanıcılar veya farklı uzamları farklı zamanlarda farklı formlarda ele veren geçici otonom bölgesel yaratmışlardır.Bugünlerde 3. yaş Gezi'nin durumu olan iki işgalevi Don Kişot İşgalevi ve Mahalleevir baskıları sonucu şu an fiili olarak varlıklarını sürdüremese de yeni yaşamlarını yaratmayı başarmak ile ortaya çıkan yaşam destekleri tarafından kolektif bir şekilde inşa kamuya açık alanlardı. Bu işgalevleri kentlerin tamamen savrulmuş bir şekilde değil, aksine şehir kalbinin en güçlü dağılmış merkezlerde alternatif yaşam alanları olarak kaldılar. Occupy hareketlerinin kümülatif ve uluslararası boyuta ulaşan kolektivitesi; İstanbul işgalevleri için de bir izlek oldu. Konsensüs ve forumları en büyük araç olarak kullanan ve ırkçı, cinsiyetçi, homofobik, ayrımcı olan hiç kimsenin kendini var edemeyen bu kullanıcılar 1,5 sene çok aktif bir şekilde yaşayabildiler.Kent Bizim ise sekiz farklı şehirdeki yerel hareketlerin, Amsterdam ve Berlin gibi otonom ayaklanmaların bilinenlerinin yanı sıra, Poznan ve Atina gibi işlerinde çok az şey yapan şehirlerin de gücü derliyor ve Avrupa'daki meşgulevcilik pratiğiyle hareketlerin gerçekleştirilmesiyle ilgili renkli bir resim çiziyor. Her bölümü bir kente odaklanarak, fotoğraflar ve resimler eşliğinde, o kentin canlı bir kronolojik anlatımını ve analizini sunuyor. Bölümler, bu hareketlerin tarihi içerisindeki en önemli olaylar ve merkezde yer alıyor. Buna ek olarak, bu yerel hareketlerin onları farklı kılan yanlarını ortaya çıkaran siyasetle altkültür arasındaki ilişkiler, nesiller arası dönüşümler, değişimler ve dünyadaki rol ve politiklerdeki değişimler gibi olaylar de inceliyor.Kent Bizim alternatif bir hayat mümkün olurken, otonom pratiklerin bir kesiti uzatıldığı gibi, işgalevciliğe göre yerel deneyimlerin bu şekilde yeniden inşasını da yeniden dağıtmayı da sürdürüyor. Gezi direnişi ile alternatif yaşam alanları yaratma ve yaşam savunma mücadelesi farklı biçimlerde yaşamaya devam ediyor. Ve hala ilk günkü kadar gerçek: Reddet! İşgal et! Yeniden inşa et!Tanıtım Metni
Paylaşmak
