Kişisel Gelişim Çılgınlığında Kendiniz Kalabilmek

Modern hayatın temposu her geçen gün hızlanıyor. Bu değişime ayak uydurabilmek için bizim sürekli olarak hareket etmememiz ve sıra sıra gelen yeniliklere uyum göstermemiz bekleniyor. Fakat bu bitimsiz devingenliğin stres, yorgunluk, dayanıklılık gibi ağır bedelleri var. çağın hızına ayak uydurmaktan başka seçeneğimiz yok mu? Geniş hız kültürü içinde, bir yandan zaman sıcaklıkları hale getirilirken diğer yandan sosyal mesafeler belirleniyor ve sabit tanımların yerine esnek ve değişebilen değerler ortaya çıkıyor. Bireyini şaşırtan, şüpheye sürükleyen, yalnızlaştıran bir süreç ama aynı zamanda. Kendimizi bu yıpratıcı sürecimizi korumak için ne yapmalıyız? Aradığımız bütün yanıtlar içimizde midir? Kendini gerçekleştirme ne demektir? Birey kendi kaderinden sorumlu mudur? Anlamlı bir varoluş nasıl mümkün olabilir? Başkalarıyla paylaşmamız kişisel mutluluğumuzun boşluğunda duruyor mu? Benliğin ve kişisel bütünlüğün kişinin iç huzurundaki rolü nedir? Neden bu kadar çok kişisel gelişim kitabı yazılıyor ve yayımlanıyor? Edebiyat hayatımız ve hayatımızı anlama çabamızda bize nasıl yardımcı olabilir? psikolog ve felsefe uzmanı Svend Brinkmann yayımlandığı ilk günden itibaren büyük ilgi gören ve pek çok ülkede çoksatanlar listesinin üst sıralarına yerleşen bu = kişisel gelişim çılgınlığının direncinin gerekliliğini hatırlatıyor. Yazar her şeyi mümkün gibi gösteren içe dönme, olumlu düşünme, kendini yeniden yaratma gibi moda trendlere göre yerini, kendimiz olarak kalarak belli bir yön ve amaç doğrultusunda ömrün sürmesinin önemine yapıyor vurguTanıtım Metni