Klasik Yunan Mitolojisi

Dünya üzerinde hayat başladıktan çok yıl sonra, varlıkların en güzeli, en şereflisi, en mükemmeli olan insan yaratıldı. İnsanların zamanı görülüp tasarlanmış ve hayal kurmaya başlamışlar, kâinatı ve yaratıcı tanrıları aramışlardır. Esasen insan yaradılışı dolayısıyla yaradanı aramak fıtratında halkedilmiştir. Henüz aydınlatılamayan ışık tutamadığı ve tarihin kaydedilemediği, mazinin o karanlık devirlerinde insan, Tanrısını bazen güneşte, bazen yıldızda, bazen denizde, bazen alevler aramış ve kendi aklında var olan sanarak temsilî heykelini yapmış, mabedini inşa etmiş ve ona tapmıştır. Şu anda gerçek bir olaydır ki, mağaralarda yaşayan en iptidai insandan, atom devrinin en mütekâmil insana ulaşana kadar insanlığa hiçbir zaman Tanrısız kalmamış ve Tanrısız yaşanmamıştır. Tanrıya inanmadığını sandığı, daha ucuz Tanrısını inkâr ettiği zamanlar bile, insan, sadece Tanrısını değiştirmiş, yani bir inancı bırakmış, başka bir inanca sarılmıştır. Dün inandığını bugün kâr ederken, zavallı, bir mabetten yeni bir mabede girdiğinin bozulmamış, inkârın da bir iman olduğunu anlayamamıştır. Eski Yunanlıların inandıkları tanrı, çağdaş ve kahramanların hayat ve maceralarından bahseden Mitoloji'yi kırmaktan, insanoğlunun, kendini yaratan Tanrısını, arama ve harcanan bulma yıllar boyunca ne hayaller kurduğunu, ne çabalar harcadığını sürdürüyordu. Tanıtım Metni