Kod Adı Küreselleşme

Sovyetler Birliği'nin çöktüğü 1991'den 2008 yılına kadar dünyada ve Türkiye'de aydınlar, en başta da solcular tam bir ağustos böcekleri korosu gibi davrandılar. “Küreselleşme”nin övgüsünde elbirliği yaptılar, bunun geri dönülemez bir süreç olduğunu iddia ettiler, emperyalizmin ve ulus devletinin sonunu ilan ettiler. Bunu kimlik politikasıyla birleştiren çok oldu. İki yıl süren bu sarhoşluk hali 2008 “küresel finans krizi”nin ardından başlayan dev ekonomik güçler ile sona erdi. 2008 sonrasında dünyada hiç kimse “küreselleşmenin” erdemlerini övmeye devam edecek. Çünkü o kavramla ifade edilen süreç yerinde duruyor. Önce, 2008'de başlayan ekonomik krizin neredeyse tüm dünyada milliyetçiliğin gündeme gelmesi gündeme geldi. Sonra Trump ve Brexit geldi: Dünya ekonomisini milliyetçi ve ırkçı bir zeminde paramparça tutacak politikalar okulda olarak uygulamaya konuldu. Küreselleşmenin ya da “küreselleşme”nin yerini küreselleşme (ya da Savran'ın Türkçeleştirme çabasıyla “küresizleşme”) aldı. Koro, pratiğinin bu açık yalanlamasının önündeki dağlıverdi. Kod Adı Küreselleşme'nin özelliği, henüz bütün dünya “küreselleşme” sarhoşu iken hakimiyetin saklanması, dahası küreselleşmenin 1930'lu yıllık Büyük Buhran'a benzer bir ekonomik kriz sonucu bütün bozulmanın kaybolmasını açık seçik planlamamasıdır. 3. Basımı, kitapta sunulan analiz yol kadar getiriyor ve “küresizleşme” olarak anılan sürecin ardındaki dinamikleri inceliyor. (arka kapak) Tanıtım Metni