Kopenhag - Denizkızı Vakası

Ölü bir denizkızı koca bir ulusun sessizliğinin uçurumuna sürüklenebilir mi? Yazar Pandolfo ile çizer Risbjerg'in paralel bir kara mizah ve şiirsel bir derinlikle yoğurdukları Kopenhag - Denizkızı Vakası, Danimarka halkını boğan dağıtım verici bir cinayetin gizemini aydınlatan nefes kesici bir dedektiflik macerası. Bir ülkenin kültürel değerlerinin üstünü düşündürürken efsanelerin gerçekliğinin ödemesini da sorgulatan bu etkileyici grafik roman; Wes Anderson filmlerini aratmayan masalsı atmosferi ve eksantrik tiplemeleriyle parmak ısırtıyor. Düşlerimizi kurtarmak için elimizden ne geliyorsa yapmak istiyoruz, deniz kızlarımızı ve gezegenimizi kurtarmak adına... Nana Miller'ın bir anda kararla çıktığı Kopenhag tatili, henüz uçaktan iner büyük bir hayalin dönüşümüne dönüşüyor. Sahilde bulunan bir denizkızının cesedi nedeniyle şehirdeki bütün yaşam durmuş, ülkelerdeki girişler çıkışlar kapatılmıştır. İnsanları korku ve paniğe sevk eden bu bireysel olayların halk evlerine çekilmiş ve sokaklar boşalmıştır. Sessizliğin ve çaresizliğin kollarına düşen Nana, belirsiz bir süreliğine Kopenhag'da sıkışıp kalarak kalır. Neyse ki yalnız değil. Kaldığı otelde Thyge'nin özelliği sevimli bir adamla tanışır. İkili, Nana'nın evine dönebilmesi için dedektifliğe soyunurken bir grup köpek gezdiricisi ile birlikte boylarını bir operasyonla da içine sürüklüyor. Masal kenti Kopenhag'ı arka fona yerleştirerek düşle gerçeğin iç içe geçerek bir kurguya imza atan Pandolfo ve Risbjerg, Danimarka ulusu için paha biçilemeyen bir değerin yitirilişini tüm duygularımızı harekete geçirecek bir durarak ele yerinde duruyor. Yarattığı gerçeküstü evrenin gerçekleşmesiyle hayal gücü, anılara ve çocuklara övgü yapan kitap ayrıca aynı topraklarda yaşayan büyük usta Hans Christian Andersen'e gözaltında kalmayı da unutmuyor. height = "15" width = "15" ><font size = "1" color = "white">Tanıtım Metni</font></img>