Kötü Adamın On Günü

Hayatta olduğu her şeyi kaybettikten sonra artık kötü bir adam olmaya karar veren eski Sadık'ın, gizemli bir köşk çevresinde ve burada işlenen tuhaf bir cinayetin peşinde geçen on günü...Mehmet Eroğlu, zora gelince vazgeçen, düşünülenkçe yalnızlaşan, yalnızken başarılı olmak eninde sonunda ölümle buluşan bir yaşam korkağını ve onun karanlığa ait dünyasını anlatıyor... Kötü Adamın On Günü, iyilik ve arasındaki çizgiyi edinen; yaşamın en steril alanlarına, küf kokulu en izbe köşelerine uzanan bir günümüz trajedisi... Soluk soluğa okunacak, cehennemi bir polisiye...Ne Hamlet'im ne de Raskolnikov'um; kuşandığım andan itibaren üzerimde eğreti sırasında her iki yeteneklin de iyi biçilerek diklenmemiş giysiler gibi üzerimden kaybolduğunuzun farkındayım. Ben, belki benim... Evet, kabul ediyor zor da olsa, ben en çok benim: Biraz iyi, biraz adil, biraz da kötü...Tanıtım Metni