Kraliçenin Kaprisi

Çağdaş kurmacanın usta büyücüsü Jean Echenoz, Kraliçenin Kaprisi'nde okuyucuyu yedi anlatı mekânına taşıdığı yedi öyküyle karşılıyor. Tuhaf, eğlenceli, yıkıcı ama zarif bu öykülerle kendiniz olasılıksızmış gibi görünen -ya öyle değil mi?- akıl almaz olaylar labirentinde bulmanızda ayrılmadığınız bile değil. Kış günü trenle, ayrıntı hastası bir biçareyle Paris'in ödemelerine kadar uzanan, 18. yüzyılda kalan bir şatoda ayrı ayrı ayrılan, ayrılan işçi mekanikleri tarafından şaşırtılabilir, antik Babil'de kötü Asurcasıyla çalışan çalışan tarihi ve kâşif Heredotos'un ayak izlerini takip edebilirsiniz. Tüm bunlar belki de bunlarla ilgili tematik keyfîliklerinden dolayı “kapris”lerdir, ancak Echnenoz'u büyücü yapan da bütün bu öyküleri ince bir iple tutturabilme yeteneğidir. Okunması neredeyse aldatıcı şekilde kolay görünse de ayrıntıların ortaya çıkmasıyla Kraliçenin Kaprisi, beklenmedik bir derinlik ortaya çıkıyor, burada “az”la “çok” anlatılıyor. “Varoluşsal yaramazlıklarla dolu yıkıcı bir mizah anlayışına” sahip Echenoz, zihnindeki binbir türlü oyun, iğnenin deliğinden acaba bu defa ne çıkaracağını, işte bu merak buketinin borcunu duyurur. Anlayacağınız iyi ve uzun bir hikaye…Tanıtım Metni