Kralın Gülüşü

"Onun için başka bir hayat mümkün olabilir mi?" Piraye'nin aklında oğlu için hep bu soru vardı. Atlı arabaların zamanında bileğinde bakır kızılı, serbest bırakılan bir doğum lekeleriyle dünya çapında geldi Alaz. Söylentiler kasabanın dört bir yanında yankılanıyordu: Tuhaf bir doğum lekesiyle işaretlenmiş bu çocuk, uğursuz ve lanetliydi. Alaz'ın doğumundan dokuz yıl sonraydı. Piraye'nin çok uzaklarındaki Arnavut kaldırımlı sokaklarında düzenlenmiş at arabaları dolaşan, sanki hamurdan yapılmış gibi görünen beyaz evleriyle benzersiz Bolena yaşadıklarının hayalini öğrenmekti. Bu sırada kasabanın bereketi sanatı diye bir büyücü oluşmuştur. Büyücü iyi niyetli gibi gözükse de karanlıkların bir gücü taşımaktaydı. Yolların ulaştığında büyücü Alaz'a yaklaştı ve ondan bir masumiyet alıp kendi ürünlerini genişletmek istedi ancak beklenen bir şey oldu. Kadının keskin mavi gözlerinden bir tanesi karardı ve kadın duman kusarak olduğu yerde kıvrandı. İşte o an Alaz'ın kaderi de değişmişti... Haldun İlkdoğan, Kralın Gülüşü = fantastik bir kurguyla yarının sonsuz olasılıklarının kapılarını aralayan Bolena dönemi ilham ve yaratıcılık dolu olanlar Alaz'ın küçük adımlarıyla ve hayali bir Krallığın öğretileriyle deneyimlemeye davet ediyor.Tanıtım Metni