Krizantanem

Aşk güzel bir yiğitliktir. Güzel bir direniştir bu aşk mı? Yürek perçin tutar mı, duygulara vurulabilir mi? Demir parmaklıklar, açılmaz kelepçeler aşka engel olabilir mi, çok farklı yaşam formuna sahip iki kişi birbirinin yerine ölesiye sevebilir mi? Vefa nedir, sürgün nedir, tutsaklık nedir, özgürlük nedir? Ölmek mi yeğdir, yoksa sevmek mi? 12 Eylül döneminin karanlık günleri. Bir yandan bir türlü aşımyan ekonomik krizler, diğer yandan uluslararası ambargo, petrol krizi ve bu sorunların çözülmesi gerekirken kendi iç çekişmeleriyle meşgul siyaset… Anarşi ve terör sokakları teslim olmuştu. Üniversite gençliği ve tüm toplum sağ ve sol kutuplara göre farklılık göstermektedir. Hasılı, memleketin tüm sokakları, geceleri ve gündüzleri, bir örümcek ağı gibi kaosla sarmalanmış. Bütün bu hengame içinde bir aşk filizlenmektedir. Mustafa ile Sevda'nın aşkı… Üniversitede filizlenen, demir parmaklıkların ardında vefayla yoğrulup, on senelik tutsaklıkla pişen, lakin vuslatı Krizantem mevsimine kalan bir aşk… “Ben Sevda… Bir sevdanın devrimiyle devrilen Sevda… “ “Bir çiçeği çok sevdim, o da ömrünün sonbaharında açtı.” Tanıtım Metni