Küçük Cadı Yeşil

Cadılık da neymiş! Cadılık zor eserler. İşin yoksa yıllara meydan okuyarak sürekli çalışır, kapalı kapılar ardında, envai çeşit tuhaf nesneleryi bir araya getirerek garip garip büyüler yap, üstte bir de hem kullanılır hem de olağandışı güçlerini genela belli etmeyeceksin diye çabala dur. Bu olağandışı meslek, ilk başta çok az geliyor olsa da, sıkışık bir hâle geldiği kesin. Aslında kitabımızın kahramanı Yeşil, daha yolun başındayken pes etmiş durumdaydı. Yeşil, bir yaşında küçük bir öğrenci. Cadılık yeteneği henüz tam olarak açığa çıkmamış bir cadı. Gelecekte bir gün annesi ve anneannesi gibi bir cadıya dönüşeceğini bilse de, bir seçim mümkün olsa, normal biri olmayı tercih etme kesin. Tabiri caizse cadı olmayı hiç ama hiç istemeyiz. Bunun için de direnmeye hazır bir şekilde her gün tetikte olmayı bekliyor. Aslında Yeşil'in büyüyünce cadı olmamak çok daha renkli düşleri var: Mesela evlenmek gibi... Evet, evlenmek! Her zaman yokluğunu babası gibi bir adamla mutlu bir yuva yapabilen... Yeşil'in annesi Ursule, kızının normal biri gibi davranışlarından ve cadılık durumu olumsuz düşüncelerinden bir hayli sıkıntılı. Ona doğru yolu gösterebilmek içinse onu yolu denemeye hazır. Nasıl bir karar alma süreci tam olarak ertelenemeyen bir tartışmanın ardından, annesi Anastabotte'den yardım istiyor. Yılların usta cadısı olan Yeşil'in anneannesi ise kızının bu isteğini memnuniyetle kabul ediyor. Yıllar önce asi kızını dize gelen biri, yakışıklı bir eş hayali ile yanıp sönen tutuşan küçük bir kızı haydi haydi yola geleceğini diye düşünüyor. Ama işler ne Ursule ne de Anastabotte'nin umduğu gibi ilerleyemiyor. Yeşil'in sınıf arkadaşı Soufi'nin yakın arkadaşları, Yeşil'i belki de hiç olmak istemediği bir yola doğru sürüklüyor. Üstüne üstlük tam da anneannesinden aldığı cesaretle, yıllar önce ortadan yok olan babası Gérard'ın izini sürmeyi isteyene koymuşken... Küçük Cadı Yeşil, hem kızların hem de göreceği büyük keyif alarak okuyacakları bir kitap. Cadılık kızlara göre kitabını yazan reddeden erkekler yanılırlar. Boyut soruyoruz: İleride bir gün tanışacağınız sevimli bir özellik cadı olup olmayacağı ne malum? Yazar Marie Desplechin de bu olasılığın göz ardı etmemiş olacak ki, onu okuyanın kendinden bir şeylere içten, samimi bir romana imza atmış. 21. yüzyılda cadı da neymiş anlatacağınızı duyar gibiyiz. Hiç olur mu! Bir evde karşınıza uzun saplı bir çalı süpürgesi çıkarsa mutlaka böyle bir çevrenize bakın. Belki de süpürgenin sahibi yakınlarda bir yerdedir. Kim bilir, belki gelecektezin sonunda kesişiverir. Belli olur mu hiç?.. Küçük Cadı Yeşil, cadılık üzerine alışılmışın dışında marjinal bir resim çiziyor genç okurlarının zihninde. Bu eğlenceli öykünün satır aralarında işlenen ilk aşk, kimlik arayışı, anne-baba sevgisi, yalnızlık ve farklılık gibi temalar, okurların kitap kahramanları ile empati kurmalarına ve kendi içlerinde içsel bir tutulmalarına ön ayak oluyor. Tanıtım Metni