Destek Yayınları
Kum Gibi
Kum Gibi
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Dara'ya bakarken değişendu o uğruna ölünesi gözler.Kırmızı, kıpkırmızı alev topu olup ateş saçıyordu her bir göz.Dara o ateşlerin arasında yanıyor, kendini atıyordu ama kum da en az kadar yakıyordu gencin çalıştırıyori.Ojeli parmaklar, rujlular, irili küçük göğüsleri, uzunlu istedikleri zamanlı, kıllı koltuk altları, göbekler, ayva göbekler, kuru olanlar, vb. Her yerde apışaraları... Kadın her organı fosforlu ışıklarıyla Dara'nın çevresinde halay çekiyordu. Kadınlar da kum gibi nefret ediyordu, Doludizgin bir rüzgar esiyordu Dara'nın kıyılarında...” Bir yolda Delikli Dağ'ın gazabından kaçan Dara, diğer her yerde çaresiz kalanlardan vazgeçemeyen Meryem... Ne var ki aynı çaresizlik, bir gün ve güçlü umutlar olarak gelecek karşılarına ve felakete sürüklenen yaşamları “Bitti!” Dedikleri yerde umulmadık şekilde yeniden yazmaya başlamaya başladı. Hikâye boyunca Ahmet Kaya'nın “Kum Gibi” şarkısını dinlemeye devam ederken, mümkünlerin nasıl da mümküne dönüşebileceğine, buruk bir gülümsemeyle tanıklık etmeye... Tanıtım Metni
Paylaşmak
