Kum Saati

Tahayyülü kasvete sarınan bir yolculukta; Yarımadada kalan aşkların, dilin ucunda soluklanan anıların, iki yabancının beraberce tutunduğu bir başına adsız bir duygunun öyküsü… Kum Saati, Ege açıklarında ... Akropolis'in yansımalarında kendini arayan “yabancılık” dostlukla sınayarak iki farklı milletten güçlü bir duyguda birleştiren bir. hikâyesi…“Eleni susmuştu, yıldızlar susmuştu, Akropolis susmuştu. Sessizlik, ustura ağzı gibi keskin bir şekilde aramıza durmuştu. Dokunsan, derin bir yara işi ve oluk oluk kan akacak vardı. Ve beni kan buluyordu. Konuyu değiştirsem bir türlü, değişensem bir türlü, ne diyeceğimi bilememek ayrı bir sıkıntıydı. Yalpalıyordum ve bu yalpalardan kurtulmak zorundaydım. kendi kendime doğru çektim. Sanki o da o anda başını koyacak bir omuz bakıyormuşçasına itiraz etmeden başını omzuna koydu.”Tanıtım Metni