Küreselleşmenin Sonu

Bir zamanlar ekonomik refah ve bolluğa sahip olanların en iyi yolu olarak kabul gören küreselleşme, acaba beklentileri karşılayabildi mi? Yoksa mümkünne kasvetli bir dünya mı yaratıldı? Ekonomik kalkınmanın devamı için, Soğuk Savaş'ın biyolojik ortamında, tüm savaş risklerine karşın, küresel işbirliğine kıyasla daha mı faydalıydı? Acaba düşmanlıktan uzak bir rekabet ortamında, dünyanın içine düşmüş bu mali bataktan kurtarılabilir mi? Yoksa teknolojinin yarattığı atalet, her şeyi daha da kötü ve içinden çıkılmaz bir hale mi getirecek? Tarihte açılan pencere, serbest ticaretin politikalarını inşa etmeye ve 1980'lerden itibaren tüm dünyada yerleşik sermaye piyasaları yaratmaya yönelik tüm yaklaşımların, günümüzde Yozlaşmaya ayrılışını gösteriyor. Dünya genelinde hayal kırıklığına uğrayan ekonomik büyüme oranlarında, artık devletlerin küresel gelişme adına ulusal çıkarlardan feragat etmeye hiç de teşvik etmiyoruz; aygıtın rahatlığı ve refahı için küresel bir mefkûreyi takip etmeye çalışan cihazların miktarı da gün geçtikçe azalıyor. Tartışmalı bir barış ortamı ve verimlilikten giderek uzaklaşan bir mali yapı sunan küreselleşmenin artık sona erme zamanı geldi mi? Ve bu oğul, herkes için kaçınılmaz mı? Tarihî analizleri güncel olaylarla birleştiren ekonomist Stephen D. King, küreselleşmenin neden amacına ulaşamadığını, hangi noktalarda reddedildiğini, kesişen çıkarlara sahip rakip devletlerin yönettiği bir dünyanın neye benzeyeceğini ve ulusal hedeflere parlaklık vermenin dünyada nasıl dibe batırılacağını, en iğneleyici ve anlaşılır şekilde bu eserde anlatıyor. Geleceğin dünyasında küreselleşmenin gelişmesi, “kendi kendine yetebilen” ülkelerin de gelişmesi halinde ekonomik ve politik çıkarların çatışmama riskinin bize ne sorunların yaratacağını değişimlerin açık ve açık bir şekilde ortaya çıkması, en kötü olasılıkların nasıl atlatılabileceğine de ışık devam ediyor. Tanıtım Metni