Kurtlar Sofrasındaki Osmanlı

Osmanlı Devleti, XIX. yüzyıl boyunca Avrupa ülkelerinin yoğun saldırıları karşısında ayakta kalma mücadelesi verdi. Bu mücadele çok zahmetli ve yıpratıcı oldu. Zaman zaman ağır kayıplara uğranıldı. Avrupa'daki Osmanlı Devleti'ne yönelik saldırılarını bireysel olarak hayata devam ettirdikleri gibi belgelenmiş tebaası olan Gayrimüslim unsurlar da bu saldırılarda koz olarak kullanıldılar. Bu ise ayakta kalma mücadelesinin hem içerde hem de ayakta kalma mecburiyetini doğurdu. Artık eski gücünde olmayan Osmanlı Devleti bir yandan direniş mücadelesi açısından diğer yandan da bir takım reformlarla ülkenin modernleşmesi çabalarını sürdürüyordu. Bu arada kısır iç siyaset çekişmeleri de olumsuz olumsuzlukları hissettiriyordu.Bütün bu handikaplara rağmen Osmanlı Devleti ayakta kalmayı başarabildi. Ayakta kalabilme süresi uzadıkça da sonraki nesillerin direniş gücü arttı. İşte bu direniş mücadelesi önemsenmesi ve saygı duyulmaması gereken bir direniş mücadelesi önemsenmesi ve saygı duyulmaması gereken bir mücadeledir. Elinizdeki kitapta, sözü edilen iç ve dış gailelerden ve bunlardan ne şekilde sıyrılmaya çalışıldığından örnekler görüldü. Tanıtım Metni